Examples of using "покажет" in a sentence and their turkish translations:
Sana gösterecek.
Zamanın göstereceğini düşünüyorum.
Bu onlara gösterecek.
Sadece zaman gösterecek.
Tom sana ne yapacağını gösterecek.
bunu bize zaman gösterecek...
- Zaman gösterecek.
- Bunu zaman gösterecektir.
Bence sadece zaman anlatacak.
Tom onu başka kimseye göstermez.
Zaman hangimizin haklı olduğunu gösterecek.
Bunu nasıl yapacağını Tom sana gösterecek.
Google sizin sitenizi asla insanlara göstermez.
Onun haklı olup olmadığını sadece zaman gösterecek.
Oraya zamanında gidip gidemeyeceğim yakında görülecek.
Onu nasıl yapacağımı bana göstermesi için halâ Tom'u bekliyorum.
Çalışmak için Amerika'ya gidip gitmemenin benim için iyi olduğu yakında belirlenecek.
Bu soru, o durumda gerçekten olmasını istediğinin şeyi tanımlar.