Examples of using "подходящее" in a sentence and their turkish translations:
Şimdi uygun bir zaman mı?
Bu doğru zaman.
Şimdi iyi bir zaman değil.
Şimdi konuşmak için iyi bir zaman mı?
Bu gerçekten zamanı değil.
Bu gerçekten iyi bir zaman değil.
Daha iyi bir zaman seçebilirdim.
Bunu iyi zamanlamayla yakalanmış bir şans olarak gör,
Tüm başvuruyu kontrol edin.
Şimdi Tom'la konuşmak için iyi bir zaman mı?
Dinlenmek için pek akıllıca bir seçim değil sanki.
Tom onu saklayacak iyi bir yer düşünemedi.
Tom toplantıyı düzenlemek için uygun bir yer arıyor.
Bir dahaki sefere daha uygun bir şey giymelisin.
Ben seninle daha uygun bir zamanda konuşacağım.