Examples of using "повидать" in a sentence and their turkish translations:
Seni görmek için geldim.
Yarın sizi görebilir miyim?
Ertesi gün beni görmeye gel.
- Tom'u görmeye mi gittin?
- Tom'u görmeye gittin mi?
Gidip Tom'u gördün mü?
Tom Mary'yi görmek için geldi.
Arkadaşlarımdan biri beni görmeye geldi.
Amcam beni görmek için geldi.
Bazen beni görmeye gelir.
Tom'un bizi görmek için uğrayacağını düşündüm.
Dün beni görmek için gelmeyi unuttu.
Dünyayı görmek istemez misin?
Tom'u görmek için Boston'a gidiyoruz.
Zamanın olursa beni görmeye gel.
Tom seni görmek için geldi.
Onu görmek için niçin uğramıyoruz.
Kanada'daki arkadaşlarımı görmek istiyorum.
Eski arkadaşımı görmek beni çok mutlu etti.
Beni görmeye geldiğin için teşekkür ederim.
Tom'u görmek için benimle gelmeni istiyorum.
Tom'u görmeye geldim.
Geçen hafta onun kız kardeşini görmeye gittim.
O eski arkadaşını görmek için gitmiş olmalı.
Williams adında bir kişi dün seni görmek için geldi.
Gelip beni görecek misin?
O, onun geleceğini düşünmede yanılıyordu.
Tom'u görmek için buradayım.
Tom bizi görmek için uğradı.
O, bazen beni görmeye gelir.
O, öğretmenini yolcu etmek için istasyona gitti mi?
Beni görmeye gelse bile, ona evde olmadığımı söyle.
- Tom'u görmek istiyorum.
- Tom'la görüşmek istiyorum.
O beni görmeye geldi.