Examples of using "перспективы" in a sentence and their turkish translations:
Umutlar çok parlak değil.
Japonya'nın gelecek için beklentileri kasvetli görünüyor.
Tom'un hâlâ fırsatları var.
Zafer umutlarımız şu anda mükemmel.
mizah anlayışım, bakış açım...