Examples of using "переживает" in a sentence and their turkish translations:
Tom zor bir zaman geçirecek.
Tüm dünya büyük bir kriz yaşıyor
- Rusya büyük finansal zorluklarla karşılaşıyor.
- Rusya büyük finansal zorluklarla karşı karşıyadır.
O, sınav sonucu hakkında endişeli.
Borsa ciddi biçimde durgun.
Tom çok endişeleniyor.
Tom endişeli olmalı.
- İtalya kendi tarihindeki en kötü ekonomik krizin içinde.
- İtalya, tarihindeki en kötü ekonomik krizi yaşıyor.
Brezilya, tarihindeki en ciddi ahlaki krizi yaşıyor.
Tom her şey hakkında endişeleniyor.
Tom orta yaş krizi geçiriyor.
alkolik annesine benzeyeceğinden endişelendiğini söyledi,
Annem her şey hakkında endişe eder.
Sana sadece küçük bir şey gibi gelebilir, fakat Tom her şey hakkında gerçekten üzgün.