Examples of using "паники" in a sentence and their turkish translations:
O, panik yapmak için bir neden değil.
Tom bir panik atak geçiriyor.
Paniğe gerek yok.
- Paniğe gerek yok.
- Panik yapmak için hiçbir neden yok.
terleyen avuçları, o artan panik hissini iletemem.
Mary'nin panik atağı vardı.
- Tom bir endişe nöbeti yaşadı.
- Tom panik atak yaşadı.
- Panik yapmaya gerek... henüz yok.
- Panik yapmak için hiçbir neden yok...henüz.
- Panik yapmaya gerek yoktu.
- Panik yapmak için bir sebep yoktu.
Panik yapma, Dan.
hızlı düşünmeniz gerek, panik yaparsınız;
Paniğe gerek yok. Zaman bol.
Paniğe kapılmayın.
Lütfen panik yapma.
Bu durumdayken yapılacak ilk şey, panik hissiyle mücadele etmektir.