Examples of using "повод" in a sentence and their turkish translations:
Kutlamak için neden var.
- Onların bir nedene ihtiyacı yok.
- Onların bir sebebe ihtiyacı yok.
vazgeçmemiz veya teslim olmamız için bir sebep değil.
- Hiç komik değil.
- Gülecek bir şey yok.
- Tom, Mary ile kavga çıkardı.
- Tom, Mary ile çıngar çıkardı.
Bunun bir fırsat olduğunu da öğrenmişler.
Endişelenmek için iyi bir nedenim var.
O, gülecek bir mesele değil.
- Yüzümü ağartacağını biliyorum.
- Beni gururlandıracağını biliyorum.
Tom gitmemek için bir neden düşünemedi.
Sana çakmak için iyi bir düşüncem var,zira çok kaba davrandın.
O, panik yapmak için bir neden değil.
Onlar sadece seni kovmak için bir bahane istiyor.