Examples of using "ошибкой" in a sentence and their turkish translations:
Olan korkunç bir hataydı.
- Hatasına gülme.
- Hatasına gülmeyin.
O senin ilk hatandı.
kendi kendine iyileşen birinin hikâyesi.
Bu bir hata olurdu.
O masraflı bir hataydı.
Bunun hepsi bir hataydı.
O büyük bir hataydı.
Evliliğimiz bir hataydı.
Seninle birlikte dönmek bir hataydı.
Hepsi bir hataydı.
Tom'a yardım etmek bir hataydı.
Buraya gelmek bir hataydı.
Tom'u öpmek bir hataydı.
O bir hata değildi.
Sanırım o bir hataydı.
Belki de bu bir hataydı.
Onlara yardımcı olmak bir hataydı.
Ona yardım etmek bir hataydı.
Ona yardım etmek bir hataydı.
Tom'u ziyaret etmek bir hataydı.
Keskin kayayı seçmek aslında bir hataydı
Hata yaptığı için ona gülme.
Herkes onun hatasına güldü.
Onlar onun hatasına güldüler.
O hata üstüne hata yaptı.
O tamamen büyük bir hataydı.
- Seninle ilişkiyi bitirmek bir hataydı.
- Seninle ayrılmak bir hataydı.
Herkes bu hataya güldü.
Bunu yapmak bir hata olurdu.
Hatasına gülme.
Bu benim hatam değildi.
O hareket büyük bir hataydı.
Bu başarısızlık sizin hatanız yüzünden.
Sanırım bu bir hata olurdu.
Onun hatasına gülmemelisin.
Onların tarafında bir hataydı.
O bir hataydı.
Müziksiz hayat bir hata olurdu.
Tom'un yaptığı bir hataydı.
Bence bu büyük bir hata olurdu.
Bunu yapmak çok kötü bir hata olurdu.
Yaptığımız hataydı.
Bu gece buraya gelmek bir hataydı.
Tom'un tavsiyesine aldırmamak bir hata olurdu.
Tom yaptığının bir hata olduğunu biliyor.
tüm bu politikaların ciddi hatalar olduğunu söyler
O bir hata değildi.
Bu şimdiye kadar yaptığın en büyük hata olabilir.
Ben kelimeyi yanlış yazdım.
Onun bir hata olduğuna eminim.
Onlara bunun bir hata olduğunu söyle.
Ona bunun bir hata olduğunu söyle.
Ona bunun bir hata olduğunu söyle.
O hata üstüne hata yaptı.
Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
Onun bir hata olduğunu biliyorum.
Tom onun bir hata olduğunu biliyor.
Tom bunun bir hata olduğunu söylüyor.
Bunun bir hata olduğunu sanmıyorum.
Bu bizden kaynaklanan bir hataydı.
Bence yaptığın şey bir hataydı.
Tom ne olduğunu Mary'ye söylemenin büyük bir hata olacağını düşündüğünü söyledi.
Onun bir hata olduğunu fark ettim.