Examples of using "оставались" in a sentence and their turkish translations:
Yolcular sakin kaldılar.
Onlar genellikle uzun kalmadı.
Hiç bilet kaldı mı?
Lincoln'un ebeveynleri tüm hayatları boyunca fakir kaldılar.
Onlar bütün gece boyunca odada benimle kaldılar.
Herkesin senin olduğun yerde kalmasını istiyorum.
Birçoğu daha kendileri çocukken anne olmuş durumdalar.
ama kurtulamadıklarında kırıldılar, moralleri bozuldu
Tom ve Mary birbirlerini sevmemelerine rağmen evli kaldı.
Kalmanı istemiyorum.
- Biz irtibatta bulunduk.
- İrtibatı koparmadık.
Onlara burada kalmasını söyledim.
Tom'un ebeveynleri sadece çocukların hatırı için birlikte kaldı.
Amerikan askerleri 1933 yılına kadar Nikaragua'da kaldı.
Odanda kalmanı söyledim.