Examples of using "осмелился" in a sentence and their turkish translations:
Onun fikrini savunmaya cesaret ettim.
O bir şey söylemeye cesaret edemedi.
Erkek kardeşim nehri yüzerek geçmeye cesaret edemedi.
O derenin üzerinden atlamaya cesaret edemedi.
O ona yaklaşmaya cesaret edemedi.
Planıma hayır demeye cesaret edemedi.
Ona cesaret edemedim.
- Emirlerime itaat etmemeye kalkıştı.
- Emirlerime itaat etmemeye cesaret etti.
Ne cüretle kızımla benim iznim olmadan evlenirsin?
Tom'un Mary'ye gerçeği söyleyecek cesareti yoktu.
Tom'un Mary ile konuşacak cesareti yoktu.