Examples of using "плану" in a sentence and their turkish translations:
Her şey plana göre gidiyor.
Planına bağlı kalıyor musun?
Her şey tam olarak planlandığı gibi gitti.
- Sen planına sadık kalacak mısın?
- Planına sadık kalacak mısın?
Plana göre her şey iyi.
Kongre planlandığı gibi açıldı.
Tom plana ilgi gösterdi.
- O, planla ilgilendi.
- Plana ilgi gösterdi.
Her şey onun planlamış olduğu gibi gidiyordu.
ama planıma geri döndüm
Planıma hayır demeye cesaret edemedi.
Belki de Tom orijinal planın üzerinde sebatla çalışmıyordu.
Plan için hiç alternatifiniz var mı?
Bu yol orijinal plana göre tamamlanmalı.
Umutsuzluktan dolayı o plana vardık fakat kitap iyi sattı.
Her şey plana göre giderse, yarın gece tekrar evde olmam gerekiyor.