Examples of using "приблизиться" in a sentence and their turkish translations:
Düşmana yaklaşamayız.
Gencimiz dişiye yaklaşmaya çalışıyor.
O ona yaklaşmaya cesaret edemedi.
Köpek, onun evine yaklaşmamı engelledi.
Elinde bir bıçak olduğu için kimse Tom'a yaklaşmaya cesaret edemedi.