Examples of using "напасть" in a sentence and their turkish translations:
Onlar saldırmak niyetindeler.
Tom sana saldırmaya çalıştı mı?
Gergedanlar insanlara saldırabilir.
O çiçek bana saldırmaya çalıştı.
Katil balinalar gerçekten insanlara saldırabilir mi?
Her an saldırıya uğrayabiliriz.
''Danimarka Parlamentosundan birine asla saldırmazlar.'' dedi.
Rusya ve Akdeniz'in derinliklerinde dolaştılar, hatta Miklagard dedikleri