Examples of using "морем" in a sentence and their turkish translations:
Deniz gibi kokuyor.
Uçurum deniz üzerinde duruyor.
İrlanda ve İngiltere deniz ile ayrılır.
Güzel bir martı denizin üzerinde uçar.
Gökyüzü,deniz ile karışmış gibi göründü.
Evi denize yakın.
Deniz yoluyla geldi ama havayoluyla gitti.
Denizde yüzmek, denize sahip olmanın anlamına gelmez.
aynı zamanda denizle okyanusal derinliğe de sahip değil
Korsan, monoküleriyle denize gözlüyordu
İtalya, Akdeniz'le çevrilidir.
iniyorlar ... sonra karanlık denizde yeniden gözden kayboluyorlar.
Bill denizin yanında yaşıyor.
- Deniz kıyısında yaşadığım için sık sık plaja giderim.
- Evim denize yakın olduğu için sık sık sahile inerim.