Examples of using "лёгкую" in a sentence and their turkish translations:
Tom hafif soğuk aldı.
Tom küçük bir kaza geçirdi.
Boynum gerçekten biraz acıyor.
Peki düşmana neden böyle açık bir hedef sunulmalıydı ki?
Amerikalı generaller kolay bir zafer kazanabileceklerine inanıyorlardı.
Her zaman hafifçe giyinirim.
Biraz yorgun hissettim.
Antrenman maçı havasında geçen karşılaşmayı Anadoluspor çok rahat kazandı.