Examples of using "клавиатуру" in a sentence and their turkish translations:
Klavyemi onarabilir misin?
- Senin tuş takımının yer değiştirmesi gerekir.
- Klavyenizin değiştirilmesi gerekir.
Klavyenizin değiştirilmesi gerekir.
Neredeyse kahveyi klavyeme döküyordum.
Klavyeni en son ne zaman temizledin?
Tom, Mary'nin monitörünün ve klavyesinin her yerine hapşurdu.
Tom klavyesinin üzerine bir fincan kahve döktü.
Ah? Sen klavyeye bakmadan yazabiliyorsun. Bu harika!