Examples of using "живым" in a sentence and their turkish translations:
Çok şey ifade eden böyle bir zamanda
Biz onu canlı bulduk.
Onlar bir aslanı canlı yakaladı.
Tom'a canlı ihtiyacım var.
Hayatta olmak ne anlama geliyor?
Kinetik Şehir diyorum buna.
Hayvanı canlı olarak yakalamalısın.
En son ne zaman Tom'un hayatta olduğunu gördün?
incelediğimizi söylemenin havalı bir yolu.
Hiç kimse canlı kaçmadı.
Mary, Tom'u canlı gören son kişiydi.
Bu piçler beni asla canlı yakalayamaz!
Buradan canlı çıkmak istiyorsan, beni izle.
Buradan canlı çıkmak istiyorsan beni dinle.
Hayatta kalmak için içmek ve yemek zorundasın.
Bir bebek çöken binanın yıkıntıları arasından sağ çıkarıldı.
Tom'u tekrar hayatta göreceğimi hiç düşünmedim.
Oğlunun sağ salim döneceğinden eminim.
Bu beni canlı hissettiriyor.
Beni asla canlı ele geçiremeyeceksin!
- O canlı gömüldü.
- Canlı canlı gömüldü.
Seni canlı görmenin beni nasıl iyi hissettirdiğini sana tarif edemem.
Seni tekrar canlı görmeyeceğimi düşünüyordum.
Tom'un güvenle eve vardığına mutluyuz.
Sağ salim geri döndüğüne memnunum.