Examples of using "даёт" in a sentence and their turkish translations:
Bir ampul ışık verir.
Birlik güç verir.
Kahve beni uyanık tutar.
yetişkin mezgitleri tanımlıyor.
Hafızam zayıflıyor.
O bize para verir.
Bir inek bize süt verir.
Meditasyom bana iç huzuru verir.
Bilgelik bize güç verir.
O, köpeğe et verir.
O bize umut verir.
Analiz aşağıdaki sonuçları veriyor.
Anne oğluna bir elma veriyor.
Tom bize para verir.
üstelik iyi bir ortaokul eğitimi,
Kapı mutfağa erişim sağlar.
Güneş ışık ve ısı verir.
Buzdolabı gıdanın bozulmasını engeller.
Çizim oldukça açıklayıcı mıdır?
Aşk kanatlandırır.
Bu mikroskopun 100X büyütmesi vardır.
Tom genellikle iyi tavsiye verir.
Tom sana ikinci bir şans veriyor.
İneğimiz bize süt vermiyor.
Tom bana birçok tavsiye verir.
İki yanlış bir doğru eder.
Bu arazi iyi ürün verir.
Bu çiçek güçlü bir güzel koku verir.
- Bu toprak iyi ürün verir.
- Bu topraklardan oldukça nitelikli mahsul elde etmek mümkündür.
Tom, çocuklara piyano dersleri vermektedir.
Tom kedisine sadece çiğ et verir.
Bu, kendini ifade etmek için gerekçe oluşturur.
ışıklarını doğru zamanda açıyor.
Cevabın bir kısmı bilişsel psikolojide gizli.
Güneş bize ısı ve ışık verir.
O, Kate'in şarap içmesine izin vermez.
O her gün öğretmene bir elma verir.
Yoganın birçok sağlık faydaları var.
Tom sık sık arabasını kullanmama izin verir.
Tom asla kimseye bişey vermez.
Bugünkü gazete olay hakkında daha fazla ayrıntı verir.
Parasını yüksek faiz oranıyla ödünç veriyor.
Bu, zihin açıcı bir kitap.
Güneş bizi ışık ve ısı verir.
- Tom asla bizim oynamamıza izin vermez.
- Tom bizim oynamamıza hiç izin vermiyor.
Fabrikamız bütün şehre süt tedarik etmektedir.
Bu ağaç birçok iyi meyve verir.
Her çocuğa iki elma veriyor.
Akılsız başın cezasını ayaklar çeker.
İstediği her şeyi ona verir.
Tom bize ihtiyacımız olanı verir.
Tom hiç kimseye asla ödünç para vermez.
Benim en iyi dostum bana her zaman iyi tavsiyeler verir.
işi Kristen yapıyor ama uzman doktor onu yönlendiriyor.
Ama bu araştırmanın ayrıca iyimser yönleri de var:
Tom tutmayacağı bir sürü söz verir.
Tom bana asla cevap vermez.
Tom bu ayın sonunda bir konser veriyor.
Matematik, fizik ve biyoloji dersleri veriyor.
Tom çocuklarına çok para veriyor.
Ali parasını kimseye koklatmaz.
çünkü anlam farklılığı diyalog kurmamızı sağlıyor.
Güneş bize her gün ısı ve ışık verir.
En koyu renkli inek bile yalnızca beyaz süt verir.
Çocuklarına harçlık verir.
Tom'un tavsiyeleri genelde pek iyi olmaz.
Bu kredi kartı, bize belirli ayrıcalıklar sağladı.
Allah bilir kulunu, ona göre verir çulunu.
insanların kendi performansları konusunda kafalarını karıştırır.
Ama bu kopukluk bir çalışmaya yılları adamaya vesile olur.
günlük yaşantınızdaki neredeyse her fiziğe erişmenizi sağlar.
Öğrenciler yarı zamanlı işlerde çalışıyorlar. Bu da onlara öğrenim ücretlerini ödeme olanağı sağlıyor.
Bu makine paranı alır ve karşılığında sana bir şey vermez.
O bana umut verir.
Ne yapabileceğini göstermen için bu büyük bir fırsat.
"Tüm bu hurdayı atmak istemiyor musun?" - "Büyükannem izin vermez.
Tom sadece gitar öğretmez, o sık sık konserler verir.
Bir günlük tutmak da bize günlük yaşantımızı yansıtmak için bize bir şans verir.
İnek bize süt sağlamaktadır.
- Erkenden uyumak ve erken kalkmak bir adamı sağlıklı, zengin ve bilge yapar.
- Erken yatıp ve erken kalkmak, bir adamı sağlıklı, varlıklı ve bilge yapar.
Bir şey Tom'u rahatsız ediyor gibi görünüyor.
Altının karesi otuz altıya eşittir.
Rusya Federasyonu'nun emeklilik sistemi yarınlar için güven veriyor! Ne idüğü belirsiz yarınlar için yani...
Tom bir şey yapmama izin vermez.
- O beni gece uyanık tutar.
- O beni gece ayakta tutar.
Babam bana araba sürdürmüyor.
Eğitim insanlar gibi davranan makineler yapar ve makineler gibi davranan insanlar üretir.
- Tom çocuklarının şarap içmesine izin vermez.
- Tom çocuklarına şarap içirtmez.
Bay Yamada bize her gün bir sürü ev ödevi verir.
Tom saat ondan sonra Mary'nin TV izlemesine izin vermez.
Tom ona kum gelincikler yapmayı pratik yapmaya bir fırsat verdiği için çoğunlukla plajda olmayı seviyor.
Bu beni canlı hissettiriyor.
Kömür sobasıyla uyumamanız gerek. Çünkü karbonmonoksit denen çok zehirli bir gaz yayar. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.
İnsan, üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurtlamaz, pulluğu çekmek için çok zayıf, tavşanları yakalamak için yeterince hızlı koşamaz.