Examples of using "Корова" in a sentence and their turkish translations:
İnek nerede?
O bir inek mi?
İnek möler.
İnek yedi.
İnek bize süt sağlamaktadır.
Muhtemelen bir inek. Çok kötü kokuyor.
demiş ki ulan inek
İnek yararlı bir hayvandır.
Bu benim ineğimdir.
İnek, çift başlı bir buzağı doğurdu.
İnek danasını kaybetti.
Bir süt ineği faydalı bir hayvandır.
İnek çayırda otluyor.
Bir inek bize süt verir.
Tom'un bir ineği var.
Bir inek kuyruğu ile sinekleri kovar.
İnek "Möö, Möö" dedi.
Bir ineğim var.
Köyde bir inek var.
İnek de çiftlikte.
O bir inek mi yoksa bizon mu?
Bu bir öküz mü yoksa inek mi?
Dikkatli ol! Yolda bir inek var!
İneğimiz bize süt vermiyor.
İnek "mö" ve kedi ise "miyav" der.
Bir boğa erkektir ve bir inek dişidir.
İneğimiz bize hiç süt vermiyor.
- Kimin konuştuğuna bak.
- Tencere dibin kara, seninki benden kara.
- Konuşana bak hele.
- Diyene de bakın.
- Dinime söven bari Müslüman olsa.
- Dinime küfreden bari Müslüman olsa.
Google deyim yerinde ise kullanıcılarını inek gibi sağıyor.
İngilizceyi bir İspanyol ineği gibi konuşur.
- ''Aman Allah'ım, bir inek kadar yağlandım.'' dedi transseksüel boğa.
- ''İnek gibi kiloluyum.'' dedi travesti sığır.
- Tencere dibin kara, seninki benden kara.
- Dinime söven bari Müslüman olsa.
- Dinime küfreden bari Müslüman olsa.
Ben bir inek gibi böğüremem. Ben bir kısrağım!
En koyu renkli inek bile yalnızca beyaz süt verir.
bir inek buldu mu hemen yapışır kanını emer