Examples of using "гром" in a sentence and their turkish translations:
Gök gürültüsü yükseldi.
Gök gürültüsü çocukları korkuttu.
Tom uzakta gök gürültüsü duydu.
Şimşek, genelde gök gürültüsünün ardından meydana gelir.
Gök gürlediğinde korkarım.
Gök gürültüsünü duydum, fakat şimşeği görmedim.
Dün gece gök gürültüsü ve yıldırım vardı.
- O beklenmeyen bir gök gürültüsü gibiydi.
- Damdan düşer gibi oldu.
Köpeğim ne zaman gök gürültüsünü duysa masanın altına siner.
Bir kalp krizi çoğunlukla mavi gökyüzünden gelen bir şimşek gibi gelir.
Gök gürültüsü o kadar yüksekti ki birbirimizi güçlükle duyabiliyorduk.
Onun ani ölümünün haberi, güneşli bir günde gök gürültüsü gibiydi.