Examples of using "вдалеке" in a sentence and their turkish translations:
Uzakta bir kuş gördük.
Uzakta bir gemi görebiliyorum.
Tom uzakta bir gemi gördü.
Uzakta bir kasaba gördüm.
Uzakta bir ev gördüm.
Uzakta bir ışık gördüm.
Uzakta bir ada gördük.
Uzakta hareket eden bir şey vardı.
Biz uzakta silah sesleri duyduk.
Uzakta arazi gördüm.
O, uzakta bir gemi belirledi.
Uzakta duman gördük.
Biz uzakta bir ışık gördük.
Tom uzakta gök gürültüsü duydu.
Onlar uzaktaki kurtların ulumalarını duydu.
her zaman uzakta bir şey.
Tom uzaktaki tapınak çanını duydu.
Tom uzakta bir şey gördü.
Uzaktan yıldırım flaşları gördüm.
Çok uzakta bir gemi daha gördük.
Uzakta kaplanların kükrediğini duyduk.
Uzakta bir köpeğin havladığını duydum.
Uzakta öten bir baykuş duyabiliyordum.
Uzakta uluyan kurtları duyabiliyorduk.
Biz uzakta bir kale gördük.
O, uzakta bir ışık gördü.
Uzaktaki sirenleri duyabiliyordum.
ve bu da beni yılanların, akreplerin ve karıncaların olduğu zeminden uzaklaştırır.
ve bu da beni yılanların, akreplerin ve karıncaların olduğu zeminden uzak tutar.
Uzakta beyaz bir gemi gördük.
O, uzakta kürek çeken bir teknenin görüntüsünü gördü.