Examples of using "встрече" in a sentence and their turkish translations:
Ben toplantıda kendimi sunacağım.
Bugünkü toplantı için hazır mısın?
Toplantıda hazır otuz kişi vardı.
Ondan bir randevu al.
Tom şu anda bir toplantıda.
Görüşmede olacağım.
Kim toplantıdaydı?
Bir randevu alalım.
Ben toplantıda hazır bulundum.
Tom toplantı hakkında soru sordu.
Yarınki toplantıdan Tom'a bahsettin mi?
Bir randevu al.
Onlara bir toplantıda olduğumu söyle.
Ona bir toplantıda olduğumu söyle.
Ona bir toplantıda olduğumu söyle.
O, toplantıya katılmadı.
Onlar her toplantıya katılır.
Tom toplantıyı unutmuş olabilir.
Tom kesinlikle toplantıda olacaktır.
Dün toplantıya katıldım.
Tom'un toplantıyı unuttuğundan eminim.
Bir erkek iş görüşmesine gideceği zaman
Ben toplantıda tercüman olarak görev yaptım.
- Beni görmeyi istedin.
- Beni görmek istedin.
Tom toplantıda Fransızca konuştu.
Tom hariç herkes toplantıdaydı.
Tom bir görüşmededir.
O, bir toplantıda.
Ben de sizinle tanıştığıma memnun oldum.
Ben o toplantıda değildim.
Bütün öğrenciler toplantıya katılmadı.
Tom, bütün gün bir toplantıdaydı.
Tom'a bir randevu verdim.
Toplantıda tek Kanadalı Tom'du.
Tom toplantı sırasında önemli bir konudan bahsettti.
O, toplantıda mevcuttu.
- En azından 100 kişi toplantıya katıldı.
- Toplantıya katılanlar, 100 kişiden aşağı değildi.
- Bu öğleden sonra bir toplantıda olmam gerekiyor.
- Bu öğleden sonra bir toplantıda olmalıyım.
Bunu bir dahaki toplantıda konuşalım.
Tom belki de toplantıyı bilmiyordu bile.
Hem Tom hem de ben toplantıdaydık.
Lütfen gelecek toplantıda maddeyi öne sür.
Toplantıda olman kesinlikle gerekli.
Tom'un bugünkü toplantıyı hatırlamış olacağını düşündüm.
Tom'un bu toplantıda olacağını düşündüm.
O, şirket temsilcisi olarak toplantıya katıldı.
Tom'un toplantıda olmasını ummuyordum.
Tom'a hâlâ bir toplantıda olduğumu söyle.
Belki de Tom bugünkü toplantıda olmayacak.
Tom toplantıda idi.
Bir ayı ile karşılaşırsam ne yapmam gerekir?
Doktora görünmek için saat dörde randevu aldım.
Tom'un yarın toplantıda olacağından neredeyse eminim.
Neden toplantıda olmadığını bilmek istiyorum.
o numarayla isteyen herkes o toplantıya katılabiliyor
Toplantı için dikkatlice hazırlandı.
- Bir toplantıya katılmalıyım.
- Bir toplantıya katılmak zorundayım.
- Bir toplantıya katılmam gerekiyor.
Hastalık yüzünden toplantıya katılamadım.
Abim, babamızın adına toplantıya katıldı.
Yarınki toplantıda bulunman gerektiğini sanmıyorum.
- Toplantıyı bilmiyordum.
- Toplantıdan haberim yoktu.
Tom o toplantıya katıldı.
Bir randevu almam gerekiyor.
Tom'un toplantıya katılmasını iste.
Tom o toplantıya katılmadı.
Bugünkü toplantıya katılmayı planlıyor musun?
Öğrencilerin üçte ikisinin neden öğrenci toplantısına katılmadığını biliyor musunuz?
Ben Tatoeba projesini sunmak için Libre Yazılım Toplantısı'ndayım.
Onun yerine toplantıya katıldım.
Hasta olduğum için toplantıda olamayabilirdim.
Toplantıda yalnızca altı kişi vardı.
Bugünkü toplantıyı tamamıyla unutmuşum. Bana hatırlatmana sevindim.
- Tom görüşmede Fransızca konuştu.
- Tom toplantıda Fransızca konuştu.
Tom toplantıda olacağını söyledi.
Tom normalde çok güvenilirdi ve onun toplantıya gelmemesinin nedeni açıklanamaz.
O, randevuyu unuttuğumda bana çok kızgındı.
Tom zaten toplantı hakkında Mary'yle konuşmuştu.
Tom neredeyse toplantıyı unutuyordu.
Tom bugünkü toplantıda olmak istedi.
Antrenman maçı havasında geçen karşılaşmayı Anadoluspor çok rahat kazandı.
Eğer mümkün olursa, bir sonraki toplantıya katılmak istiyorum.
- Sizinle tanışmak hoştu, Ken.
- Tanıştığımıza memnun oldum, Ken.
Onlardan hiçbiri toplantıda mevcut değildi.
Pazartesi günü toplantıda olmam gerekiyor mu?
Tom'un bugünkü toplantıda olması gerekmiyor.
Tom yarın toplantı olacağını söylüyor.
Bu öğleden sonra katılacak önemli bir toplantım var.
Toplantıda kimin olacağını bilmiyorum.
Yarın toplantıda olacağını söylüyor.
Tom'a toplantıda olup olmayacağını sor.
Tom ve ben şimdi iyi arkadaşız fakat ilk tanıştığımızda birbirimizden hoşlanmamıştık.
Şirket politikasına ters olmasına rağmen, Tom ve Mary her karşılaşmada öpüşür ve birbirlerine sarılırlardı.
Tom bana yarın ki toplantıda olacağını söyledi.
Tom'un toplantıda olup olmayacağını biliyor musun?
Tom'un bugünkü toplantıda olacağını sanmıyordum.
Tanıştığımıza sevindim.
Tom bugünkü toplantıda olmayacağını söylemek için aradı.
Tom bugünkü toplantıya katılmayacak.