Examples of using "вернулась" in a sentence and their turkish translations:
İlkbahar geri geldi.
- Sancı geri döndü.
- Ağrı nüksetti.
Şans döndü.
Carol oteline döndü.
O bir saat sonra geri geldi.
...geri geliyor bu yeşil kaplumbağa.
şansı dönmüştü artık
Kuş dönmedi.
O zaten döndü.
Dorenda gerçekten geri geldi mi?!
O çabucak döndü.
Japonya'ya geri döndü.
Geri geldim.
Çin'den döndü.
Mary Çin'den döndü.
O, sekizden önce geri geldi.
O bir geziden döndü.
Ne zaman döndün?
O sağ salim geri döndü.
O, altıya kadar dönmedi.
Tom Mary'yi geri istiyor.
Tom Mary'nin geri geldiğini söyledi.
Onu geri istiyor musunuz yoksa istemiyor musunuz?
O yuvaya bir daha dönmedi.
Takımımız yurda zaferle döndü.
Ertesi gün, Isabela eve geri geldi.
- O, eve mutsuz geldi.
- O, eve keyifsiz geldi.
- O, eve sinirli geldi.
- Eve döndüm.
- Döndüm evime.
Yaklaşık otuz dakikada geri döndü.
- Geri geldin.
- Geri döndün.
Tom, geri döndüm.
Geri döndüğümü onlara söylemeliyim.
Kedim kaçtı ve asla geri dönmedi.
Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.
Tom'un hayatı normale döndü.
Onun geri döndüğünü bilmiyordum.
Eve varıncaya kadar cüzdanımın yokluğunu hissetmedim.
O, patlamadan on dakika sonra geri geldi.
Uyanır uyanmaz, baş ağrısı yeniden geldi
Tam ben giderken o geri geldi.
Geri döndüm.
Carol az önce oteline geri döndü.
Benim diş ağrısı birkaç saat içinde geri döndü.
Tom Mary'nin eve erken gelmesini istedi.
Tom Mary'nin Avustralya'ya dönmesini istedi.
O, arabasına geri bindi.
O, otele geri döndü.
Sosyal hizmetlere geri gittim ve müdürü görmek istedim.
Döneceğim için mutluyum.
Ben Japonya'ya geri döndüm.
Linda birini ziyaret etti ve hâlâ geri gelmedi.
Boston'a geri döndüm.
O henüz dönmedi.
Eve ne zaman geri döndün?
Tom bekledi ama Mary asla geri dönmedi.
Şimdi Taipei'ye döndün mü?
Tom Mary'nin Boston'dan ne zaman geri döndüğünü bilmiyor.
Cezayir'e geri döndüm.
Geri döndüğünü duydum.
- Diyelim ki geri geldi. Ona ne diyeceksin?
- Faraza geri geldi. Ona ne diyeceksin?
Geri geldiğin için teşekkürler.
Tom öldükten sonra, Mary ebeveynlerinin evine geri döndü.
Tom, bak, sincap geri döndü!
Ne zaman geri döndün?
O, odasına döndüğünde elmas yüzük gitmişti.
Koltuğuma geri gittim.
Ne zaman Boston'dan geri geldin?
Mary'nin Boston'dan ne zaman döndüğünü Tom'un bildiğini sanmıyorum.
Neden buraya geri döndün?
Bir süre sonra, normal hayatına devam etmeye başladı.
Az önce kasabaya döndüm.
- Boston'dan eve dün döndüm.
- Dün Boston'dan eve döndüm.
Boston'a döndüm.
Sadece Boston'a geri döndüm.
Neden geri geldin?
Geri döndüğümü ona söylemeliyim.
Niçin geri dönmedin?
Döneceğimi sana söyledim.
Apollo programı tekrar yoluna girdi ve bir sonraki adımı gerçekten dev bir adım olacaktı.
Döndüğümde, arabam çalınmıştı.
O çok geç eve geldi.
Şimdi yuvana dönmeni istiyorum.
Eve döndüğümde erkek kardeşim ev ödevini yapıyordu.
Sen döndüğünde ben çoktan ayrılmıştım.
Ben senin döndüğünü bilmiyordum.
Geri dönmene çok sevindim.
- Çin'den döndünüz, değil mi?
- Çin'den döndün, değil mi?
Benim kedi evi terk etti ve asla geri dönmedi.
Sadece seni geri istiyoruz.
Erken döndün, değil mi?
Almanya'dan ne zaman döndün?
Benimle geri gelmeni istiyorum.
Boston'a geri dönmeni istiyorum.
Ben Japonya'ya dönmeden önce Boston'da müzik okuyordum.