Examples of using "удача" in a sentence and their turkish translations:
Şansı onu terk etti.
Şans döndü.
şansı dönmüştü artık
Şans benden yana değil.
Talih yüzüne güldü.
Şans nedir?
Şans cüretkarın yanında.
Şans cesurdan yanadır.
Bugün şans benden yana.
Seninle burada karşılaşmak ne şans.
...çitalar da av yakalamış.
Şanslı olabilirsin.
Şans kördür.
Şansa ihtiyacım yok.
Şansa ihtiyacım olmayacak.
Bu acemi şansıydı.
Bahtın açık olsun.
Başardı. Ama orada çok oyalanmasa iyi eder.
Şans benim lehine döndü.
Neden şans senden nefret ediyor?
Şans bizden yanaydı.
Şans benden yana değil.
Er ya da geç şans onu terk edecek.
Şans hayatta önemli bir rol oynar.
Fakat bu sürü pek başarılı değil.
Kötü ruhların çaldığı şans ve bahtın
Ben onun bir tesadüf olduğunu düşündüm.
Fakat dolunay varken bile... ...talih birden dönebilir.
Şans sadece bazen çalışır - iş her zaman çalışır.
Bence şanslıydık.
Şans cesurdan yanadır.
Pek çok hayvan gibi çitaların talihi de Ay'ın evreleriyle ayrılmaz şekilde iç içe geçmiş durumda.
Onun bir iş bulacak şansı vardı.
Şans, hayatımızda önemli bir rol oynar.