Examples of using "Маленьким" in a sentence and their turkish translations:
Küçük birini kullan.
Fil küçük çocuklar tarafından sevilir.
Fadıl çok gençti.
Ben küçükken okumayı severdim.
Senin küçük çocukluğunu bilirim.
Küçük bir çocukken hiçbir şeyden korkmazdım.
Tom o zaman sadece küçük bir çocuktu.
Bizim küçük sırrımız olacak.
Ben küçük bir çocuk gibi hissediyorum.
kimliğe küçük veya büyük yazılmalar mı dersin
O bir yudum su ile dudaklarını nemlendirdi.
Küçükken çikolatayı severdim.
Ben gençken ebeveynlerim boşandı.
Annem ben çocukken öldü.
Ben çocukken biz hiçbir yere gitmedik.
Okula gitmek için çok gençti.
Küçük çocuklar taşınmaktan hoşlanırlar.
Çocukken ağaçlara tırmanmayı severdim.
Sen bir çocukken Noel Baba'ya inanır mıydın?
bizde küçük arkadaşlarımıza bu korkulu hikayeleri anlatmıştık
Benim ev onunkinin yanında küçük görünüyor.
Ben gençken adımı beğenmezdim.
Bir kediye küçük bir kaplan ve bir kaplana büyük bir kedi diyebilirsiniz.
Bir çocukken, Noel Baba'ya inanırdım.
Ben küçükken babam onu bana verdi.
Küçük bir çocukken babam bana hikayeler okurdu.
Tom hâlâ çok gençken hem annesini hem de babasını kaybetti.
Tom küçük bir çocukken ağaçlara tırmanmayı severdi.
O çok küçüktü.
Tom ebebeynlerinin bakmadığı anlarda çoçuklara mimikler yapmaktan hoşlanıyor.
Tom Mary'yi çocukluğundan beri tanıyor.
Ben bir çocukken, annem bana tabağımdaki her şeyi yedirirdi.
Onun yeni evini beğeniyorum ama onun bu kadar küçük olmasını beklememiştim.
Onun evi küçük ve eski.
Üzgünüm baba, çocukken ona bunun için kırılmıştım
Sen bir çocukken o doğru olabilir ama artık doğru değil.
Ben küçük bir çocukken, sık sık erkek kardeşim ile nehirde balık tutmaya giderdim.
Ben bir çocukken babam onu bana verdi.
Tom'un denediği ceket çok küçük olduğu için, tezgahtar ona denemesi için bir tane daha verdi.
Çocukken komşularımı korkutmak için evcil bir kahverengi ayım olsun isterdim.
Ben bir çocukken Doraemon'u çok izledim. Ama bu kadar büyük olduğunu bilmiyordum!
Yaşlı bir adam, büyük oğlu, küçük kızı ve küçük bebeği ile eski kiliseye girdi.
Ben bir çocukken o çoğunlukla bizi görmeye gelirdi.
Küçükken Noel Baba'ya inanıyordum.
Bakın, şu çıkıntı yapan kayalığın altına sığınabiliriz. İhtiyacınız olan bu, sadece güneşten kaçıp gölgeye girmek.
Bu küçük sırrın aramızda kalması gerekiyordu.
Ben çocukken, bana tereyağının kişinin sağlığı için kötü olduğu söylenirdi.
Ben gençken bir bisiklet için dua ederdim. Sonra Allah'ın bu şekilde çalışmadığını fark ettim. Bu yüzden bir bisiklet çaldım ve affetmesi için dua ettim.
Bir erkek çocukken doktor olmayı istediğimi düşünüyordum.
Küçükken bir günlük tuttum.
Babam, küçükken beni buraya getirirdi.