Examples of using "мальчиком" in a sentence and their turkish translations:
İyi bir çocuk ol.
Sen iyi bir çocuktun.
Tom utangaç bir çocuktu.
Kötü bir çocuk olma.
Çocuğa herkes tarafından gülündü.
O, iyi bir çocuğa benziyor.
Tom kötü bir çocuktu.
Ben yaramaz bir çocuktum.
Tom iyi bir çocuktu.
İyi bir çocuk muydun?
Kötü bir çocuk muydun?
Hiç daha önce bir erkek öptün mü?
Doktor hasta çocuğun üzerine eğildi.
Akıllı bir çocuğa benzemiyordu.
Çok kötü bir çocuktun.
Tom çok kötü bir çocuktu.
Tom çok utangaç bir oğlandı.
ve bir köle oğlanla konuşma şeklinde,
Yan komşunun oğluyla kavga mı ediyordun yine?
Senin küçük çocukluğunu bilirim.
Kötü bir çocuk olduğunu düşünüyorum.
Tom o zaman sadece küçük bir çocuktu.
Keşke bir erkek çocuk olarak doğsaydım.
- Bu çocuğa neler olmuş bilmiyorum.
- Çocuğa ne olduğunu bilmiyorum.
Küçük kız kardeşim bazen bir erkek çocuğu olmayı diledi.
Italo Calvino hâlâ henüz bir çocukken İtalya'ya döndü.
Senin iyi bir çocuk olmanı istiyorum.
Öptüğüm ilk çocuk Tom'du.
Tom, öptüğüm ilk çocuktu.
Tom Mary'nin partisine davet edilen tek erkek çocuğuydu.
O burada olmadığı zaman çocukla ilgilenmemi istedi.
Küçük bir çocukken babam bana hikayeler okurdu.
Japonya'ya on yaşında bir çocukken geldi.
Tom ve Mary bir sonraki çocuklarının bir erkek olacağını umuyorlar.
Bir bir erkek olsaydım beyzbol takımına katılırdım.
Kral, bana çocuğun olarak seslenmeyi kes. Tanrı aşkına ben otuz iki yaşındayım!
İyi bir çocuk ol ve sebzelerini ye.
Ben asla ortaçın, ulaçtan farkını ayırt edemeyen bir erkek ile buluşmam.
Ben küçük bir çocuk gibi hissediyorum.