Examples of using "Зато" in a sentence and their turkish translations:
fantezilerim var.
Ama güzel yemek pişiririm.
Fakat başka avantajlar var.
Her şeye rağmen bu kesinlikle eğlenceli.
- Ev fena sayılmaz ama bahçesi efsane!
- Evin içi şöyle böyle ancak bir bahçesi var ki inanamazsın.
bir insanın ruhsal durumunu ölçebiliyor
Onda olan şey hücrelerin içindeki sudur
Ama yüzde yüz bildiğim şey yemenin güvenli olduğu.
Okul kütüphanemiz küçük ama yeni.
Tom hatırlayamadı ama Mary hatırladı.
Sonunu görebiliyorum. Neredeyse vardık.
Bunu o zaman bilmiyordum ama şimdi biliyorum.
Tom hiç yüzemez. Diğer taraftan, o iyi bir beyzbol oyuncusudur.
Sen belki beni hatırlamıyor olabilirsin ama ben seni hatırlıyorum.
En azından biri iyi vakit geçiriyor.
Tom'u iyi tanımıyorum fakat karısını tanıyorum.
Hiç İspanya'ya gitmedim. Ama İtalya'da bulundum.
Tom "Kız arkadaşım olmayabilir ama en azından zenginim" dedi.
Tom'u görmedim, ama Mary'yi gördüm.
Mary, Tom'dan 21 yaş daha gençtir ama Tom, Mary'den 22 kat daha zengindir.
Ben hiç Boston'a gitmedim. Ancak Chicago'da bulundum.
- Ayranı yok içmeye, tahtırevanla gider sıçmaya.
- Ayranı yok içmeye, atla gider sıçmaya.