Examples of using "Долгое" in a sentence and their turkish translations:
Oda uzun süredir boş.
Tom'u uzun zamandır tanıyordum.
- Onlar uzun süredir burada yaşıyor.
- Onlar uzun süredir burada yaşıyorlar.
O, uzun bir yolculuğa dayanabilir mi?
Bu uzun bir yolculuk olacak.
Tom uzun süredir hasta.
O uzun bir bekleyişti.
Bu uzun bir çile olacak.
Buğday eskiden beridir bereket olarak görünür
Uzun zamandır burada yaşıyorum.
Önümüzde uzun bir tırmanış var.
Tom uzun zaman orada yaşadı.
Uzun süre beklediğin için teşekkürler.
Uzun bir süredir arkadaşız.
Uzun süredir bunu yapıyorum.
Uzun süredir düşünmediğim şeyler hakkında.
O köprü uzun süredir kullanım dışıdır.
Uzun süredir yatakta uzanıyordu.
Çok uzun bir süre sonra eve döndü.
Tom uzun zamandır Mary'yi tanıyor.
Uzun zaman önce burada bir köprü vardı.
Tom uzun süredir burada yaşıyor.
Tom uzun süredir Fransızca çalışıyor.
Uzun süre iş arıyorum.
Uzun süre Tom'la çalışıyorum.
Tom uzun süre boyunca Mary için çalıştı.
Uzun süredir onunla birlikteyim.
Ebedilik gerçekten çok uzun bir zaman.
Kimse uzun süre bir şey söylemedi.
Tom uzun süredir benim arkadaşım.
Tom uzun süredir Boston'da.
Tom uzun bir süre boyunca görev yaptı.
Uzun süre İzlanda'da yaşadı.
Tom uzun süredir Boston'da yaşamaktadır.
Tom uzun zaman Mary'yle çıkmıştı.
Irkçılık benim için bir bilmece olarak kaldı uzun bir zaman.
Bütün bagajımızı tasnif etmek uzun bir süre aldı.
O, uzun bir yolculuk yapmak için yeterli enerjiye sahip mi?
Uzun zamandan beri ilk kez beni aradı.
Uzun bir süre beni bekleyerek durdu.
Tom ve ben uzun zamandır birbirimizi görmedik.
Balinalar uzun süre su altında kalabilir.
Tom uzun zamandır Mary ile evliydi.
Bunu uzun bir süre unutmuştum.
Oldukça uzun bir süre nefesimi tutabilirim.
Uzun bir süredir arkadaşız.
Ve yıllardır meslektaşlarım ve ben şöyle sorulara cevap vermek zorunda kalıyoruz:
Uzun bir süre yobaz kelimesi bizim gündemimizdeydi
İspanyol BBVA, bu ülkeye uzunca bir süre yatırım yaptı
O uzun zamandır hastaymış gibi görünüyordu.
Uzun süredir ilk defa geçen hafta onunla karşılaştım.
Uzun süre Kral Hrolf'un hikayesi daha çok Kral Arthur'un hikayesine benziyordu,
Uzun zaman önce burada bir köprü vardı.
Uzun süredir onu tanıyor musun?
Uzun süredir burada yaşamaktayım.
Tom uzun zamandır hiçbir şey yememiş gibi görünüyordu.
Uzun süredir onu tanıyor musun?