Examples of using "Venda" in a sentence and their turkish translations:
Bunlar satılık mı?
Onlar satılıktı.
O satılıktı.
O satılık mı?
O satılık değil.
Satılık değilim.
Satılık.
Bu satılık mı?
Bu hâlâ satılık.
Bu hâlâ satılık mı?
Onun evi satılıktır.
Bu eşyalar satılık değildir.
Grönland satılık değil.
Şu ev satılıktır.
O kolay bir satış değildi.
Bu satılık değil.
Bu kamera satılık mı?
Evimiz satılık.
Eğer ki o kaçak satış olasaydı
Mary piyanosunu satışa çıkardı.
Arabam satılık değil.
Tom evini satışa koydu.
Biletler şimdi satışta.
Bu eşyalar satılık değildir.
Bu yeni arabalar satılık.
Bu kitap satılık değil.
Bu ikinci el araç satılıktır.
Bu ev satılık değil.
Tom arabasını satışa koydu.
Bu artık satılık değil.
Satılık: bebek ayakkabısı, hiç yıpranmamış.
Elbiseler üst katta satılıktır.
Bu otomat bozuk.
- Yeni model zaten satışta mı?
- Yeni model zaten piyasada mı?
Tom'un evi satılıktır.
Bunu bir garaj satışında aldım.
Eğer satılık değilse, reklamını yapma.
Evimi satışa çıkarmayı düşünüyorum.
Çift evlerini satışa çıkardı.
O, satışta on bin dolar kar etti.
"Bende satılık çok şey var." "Ne tür şeyler?"
Üstelik satışa sunulmuş bu deniz atı broşü
Tarihimizi ve benliğimizi kaçakçılara lütfen satmayalım
Tom'un evinin satılık olduğunu biliyorum.
İstiyorsan o köpeği satın alabilirsin. O satılık.
Bill'in işi otomobil satmaktır.
O kadar namusludur ki banyo yaparken kendi gözlerini bağlar.
Organların satışı yasal hale getirilirse potansiyel sağlık sorunları ortaya çıkabilir.
Bu satılık değildi.
Satış fiyatı 35 dolar, 75 dolarlık liste fiyatı üzerinden harika bir %52'lik indirim.