Examples of using "Vôlei" in a sentence and their turkish translations:
Voleybol oynayalım.
Ben çok voleybol oynarım.
Şimdi voleybol oynuyorum.
O plaj voleybolu oynuyor.
Sık sık voleybol oynarım.
Tom voleybol takımındaydı.
Bizimle voleybol oynamak istemiyor musun?
O bir voleybol oyuncusudur.
Voleybol oynamaktan hoşlanır mısın?
Tom ve Mary plaj voleybolu oynuyorlar.
Voleybol oynamak için burada yeterince insan var mı?
Lisede voleybol oynamaya başladım.
Tom'un voleybol oynamayı sevdiğini bilmiyordum.
Bazı insanlar voleybolu sever, diğerleri tenisten hoşlanır.
Bazı sınıf arkadaşlarım voleyboldan, diğerleri ise tenisten hoşlanıyor.