Translation of "Jogar" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Jogar" in a sentence and their turkish translations:

- Vamos jogar baseball!
- Vamos jogar beisebol.

Beyzbol oynayalım.

- Adoro jogar xadrez.
- Eu adoro jogar xadrez.

Satranç oynamayı seviyorum.

- Você quer jogar tênis?
- Quer jogar tênis?

Tenis oynamak ister misin?

- Você gosta de jogar vôlei?
- Gostas de jogar voleibol?
- Vocês gostam de jogar vôlei?
- Gostas de jogar vólei?

Voleybol oynamaktan hoşlanır mısın?

- Amanhã vou jogar futebol.
- Amanhã eu vou jogar futebol.
- Eu vou jogar futebol amanhã.
- Vou jogar futebol amanhã.

Yarın futbol oynayacağım.

- Jogar baralho é interessante.
- Jogar cartas é interessante.

İskambil kartları ilginçtir.

- Você sabe jogar xadrez?
- O senhor sabe jogar xadrez?
- A senhora sabe jogar xadrez?

- Satranç oynamayı biliyor musun?
- Satrancı nasıl oynayacağını biliyor musun?
- Satrancın nasıl oynandığını biliyor musun?

Vamos jogar vôlei.

Voleybol oynayalım.

Vamos jogar queimada.

Yakar top oynayalım.

Vamos jogar tênis!

Tenis oynayalım.

Pare de jogar.

- Kumardan vazgeç.
- Kumarı bırak.

Vamos jogar pôquer.

Poker oynayalım.

Eu quero jogar.

Oynamak istiyorum.

Odeio jogar cartas.

Ben iskambil oynamaktan nefret ediyorum.

Vamos jogar quadribol.

Hadi Quidditch oynayalım.

Vamos jogar futebol.

Biraz futbol oynayalım.

Vamos jogar Minecraft!

Minecraft oynayalım!

Vamos jogar handebol.

Hentbol oynayalım.

Não vamos jogar.

Oynamayalım.

Eu queria jogar.

Oynamak istedim.

Vocês querem jogar?

Oynamak istiyor musun?

- Vamos jogar pedra, papel e tesoura?
- Vamos jogar joquempô?

Taş, kağıt, makas oynayalım mı?

- Tom adora jogar futebol.
- Tom adora jogar futebol americano.

Tom futbol oynamayı sever.

- Eu quero jogar futebol americano.
- Eu quero jogar futebol.

Futbol oynamak istiyorum.

- Amanhã vou jogar futebol.
- Amanhã eu vou jogar futebol.

Yarın futbol oynayacağım.

- Vi-os jogar beisebol.
- Eu os vi jogar beisebol.

Onların basketbol oynadığını gördüm.

- Tom adorou jogar futebol.
- Tom adorou jogar futebol americano.

Tom futbol oynamayı seviyordu.

- Você deveria jogar fora.
- Você deveria jogar isso fora.

Onu kapı dışarı etmelisin.

Eu sei jogar xadrez, mas não sei jogar damas.

Ben satranç oynayabilirim ama dama oynayamam.

- Eu gosto de jogar basquete.
- Gosto de jogar basquete.

- Basketbol oynamayı severim.
- Basketbol oynamayı seviyorum.

- Amanhã ele vai jogar futebol.
- Ele vai jogar futebol amanhã.

O yarın futbol oynayacak.

- Quer jogar tênis com a gente?
- Quer jogar tênis conosco?

Bizimle tenis oynamak ister misin?

- Você deveria jogar isto fora.
- Vocês deveriam jogar isto fora.

Bunu atmalısın.

- Quer jogar futebol conosco?
- Quer jogar futebol com a gente?

Bizimle futbol oynamak ister misin?

- Tom gosta de jogar basquete.
- Tom gosta de jogar basquetebol.

Tom basketbol oynamayı sever.

Gostamos de jogar tênis.

Biz tenis oynamaktan keyif aldık.

O que vamos jogar?

Ne oynayalım?

É interessante jogar basquete.

Basketbol oynamak ilginçtir.

É fácil jogar tênis.

Tenis oynamak kolaydır.

É divertido jogar beisebol.

Beyzbol oynamak eğlencelidir.

Ele sabe jogar tênis.

O tenis oynayabilir.

Gostaria de jogar golfe.

Golf oynamak istiyorum.

Jogar basquete é divertido.

Basketbol oynamak eğlencelidir.

Ele sabe jogar beisebol.

O beyzbol oynayabilir.

Jogar beisebol é divertido.

Beyzbol oynamak eğlencelidir.

Eu quero jogar pebolim.

Ben langırt oynamak istiyorum.

Você sabe jogar mahjong?

- Mahjong oynamayı biliyor musun?
- Mahjong nasıl oynanır biliyor musun?

Gosto de jogar tênis.

Ben tenis oynamayı seviyorum.

Vamos jogar de novo.

Bu oyunu yine oynayalım.

Eu adoro jogar paciência.

Tek kişilik iskambil oyunu oynamayı severim.

Quer jogar um jogo?

Bir oyun oynamak ister misiniz?

Você sabe jogar xadrez?

- Satranç oynamayı biliyor musun?
- Satrancı nasıl oynayacağını biliyor musun?
- Satrancın nasıl oynandığını biliyor musun?

Eu quero jogar xadrez.

Satranç oynamak istiyorum.

Nós vamos jogar tênis.

Tenis oynayacağız.

Vamos jogar futebol hoje.

Bugün futbol oynayalım.

Tom costumava jogar basquete.

Tom basketbol oynardı.

Tom queria jogar xadrez.

Tom satranç oynamak istedi.

Eu adoro jogar golfe.

Golf oynamayı severim.

Gostaria de jogar tênis.

Tenis oynamak istiyorum.

Eu sei jogar tênis.

- Tenis oynayabilirim.
- Ben tenis oynayabilirim.
- Tenis oynamasını biliyorum.

Eu sei jogar futebol.

Nasıl futbol oynanır bilirim.

Eu quero jogar cartas.

Ben kart oynamak istiyorum.

É divertido jogar tênis.

Tenis oynamak eğlenceli.

Jogar tênis é divertido.

- Tenis oynamak eğlenceli.
- Tenis oynamak eğlencelidir.

Tom sabe jogar futebol.

Tom futbol oynayabilir.

Eu adoro jogar basquete.

Ben basketbol oynamayı seviyorum.

Tom sabe jogar xadrez.

Tom nasıl satranç oynayacağını biliyor.

Ela adora jogar futebol.

O futbol oynamayı sever.

Nós vamos jogar basquete.

Basketbol oynayacağız.

Tom sabe jogar pôquer.

Tom poker oynamayı biliyor.

É interessante jogar futebol.

Futbol oynamak ilginçtir.

Você sabe jogar beisebol?

Beyzbol biliyor musun?

A equipe vai jogar?

Takım oynuyor olacak mı?

Ela pretende jogar tênis.

O, tenis oynamaya niyetlidir.

Irei jogar tênis amanhã.

Yarın tenis oynayacağım.

Vou jogar futebol amanhã.

Yarın futbol oynayacağım.

Vamos jogar outro jogo.

- Başka bir oyun oynayalım.
- Farklı bir oyun oynayalım.

Posso jogar isto fora?

Bunu atabilir miyim?

- Tom disse que ele queria jogar.
- Tom disse que queria jogar.

Tom oyun oynamak istediğini söyledi.

Foi tão divertido de jogar

oynaması o kadar zevkliydi

Lucy gosta de jogar tênis.

- Lucy tenis oynamayı seviyor.
- Lucy tenis oynamayı sever.

Tom gosta de jogar beisebol.

Tom beyzbol oynamaktan hoşlanır.

Tom não sabe jogar tênis.

Tom tenis oynayamaz.

Jogar tênis é muito divertido.

Tenis oynamak çok eğlencelidir.

Ele gosta de jogar futebol.

O, futbol oynamayı sever.

Ele não sabe jogar golfe.

Golf oynamayı bilmiyor.

- Vamos jogar futebol.
- Joguemos futebol.

Futbol oynayalım.