Examples of using "Transformar" in a sentence and their turkish translations:
Ya da bu işi fırsata çevirip
Düşüncelerimi kelimelere dökmem zordur.
Nicolas Flamel kurşunu altına dönüştürmeyi hayal etti.
Hücrelerin gıdayı enerjiye dönüştürme güçleri var.
Eğer dünyayı düz bir harita şekline getirirseniz isterseniz,
Simyagerler kurşun gibi baz metalleri altına dönüştürmeye çalıştı.
fakat tedavi olmazsak, uygun şartları sağlamazsak zatürre'ye çevirebilir
Eğer bu şehir çökerse, şu anki insani kriz tam bir felakete dönüşebilir.