Examples of using "Soldados" in a sentence and their turkish translations:
Askerler öldüler.
Onlar askerdi.
Askerler güldü.
Askerler ateş etti.
Askerler vatan haini çıktı.
- Burada bir sürü asker öldü.
- Bir sürü asker burada öldü.
Askerler nerede?
Onlar gerçekten asker mi?
Bu askerleri tanıyor musun?
- Askerler tehlikeye alışıktı.
- Askerler tehlikeye alışıktırlar.
Askerler köprüyü koruyorlardı.
Benim oğullarım asker.
Burada birçok asker öldü.
Askerler binayı işgal etti.
Üç asker bizi korurken öldü.
Askerler köprüyü korudular.
Askerler silahlarını indirdiler.
Başka üç asker yaralandı.
Askerler üsteler.
Askerler tehlikeye alışıktırlar.
milyonlarca askeri olduğunu düşünün
Askerler düşman saldırısına direndi.
Askerler düşman ateşi altından geldi.
Tomris Hatun tarafından askerleriyle beraber yok edildi
Su olmasa, askerler ölürdü.
II. Dünya Savaşı'nda birçok asker öldürüldü.
Askerler savaşa hazır.
Şehir aç askerlerle doluydu.
Birçok asker savaşta kötü yaralardan acı çekti.
Şehir açlıktan ölen askerlerle doluydu.
Askerler kum torbalarını kumla doldurdu.
Binlerce asker ve sivil ölüyorlardı.
Teknelerdeki askerler kolay hedefler olacaktı.
çünkü asker arkadaşları onu görünce gülüyordu
Özel kuvvetlerden çok az asker evlenirler.
Savaş bittiğinde, birkaç asker eve döndü.
Ordu, madencileri uzaklaştırmak için asker gönderdi.
Askerler cinayet için mahkemede yargılandılar.
Bütün askerler yan yana durdu.
Askerler ülkeleri için ölmeye hazırdı.
Askerlerin ikisi öldürüldü ve geri kalanı tutsak edildi.
Askerler bahara kadar hiçbir şey yapamadı.
- Alman kuvvetleri, Amiens, Fransa yakınlarında İngiliz askerlere saldırdı.
- Alman kuvvetleri, Amiens, Fransa yakınlarında İngiliz askerlere hücum etti.
milyonlarca askeri olan bir ordusu var ve yenilmiyorlar
İspanya'daki savaş en sonunda 240.000 Fransız askerine mal olacaktı:
1.Dünya Savaşı başlayalı 5 ay olmasına rağmen tüm ordulardan 1 milyon asker kayıp verildi.
Bir zamanlar büyük bir savaş vardı ve savaştan sonra birçok asker görevden alındı.
Üç asker battaniyelerini tren koltuklarına yaydı ve uyumaya çalıştı.
Düğün Marşı bana her zaman askerler savaşa giderken çalınan müziği hatırlatır.
Ben orada tereddüt ederek ayakta dururken, bir grup asker restorana girdi, belki sekiz ya da dokuz genç adam.