Examples of using "Pois" in a sentence and their turkish translations:
"Asla!" "Tabii ki, hayır."
çünkü deneyimini başkalarına aktaramadı.
Beni affedin, zira ben günah işledim.
- Elbette.
- Tabii ki.
- Besbelli ki!
Onları görmedin, değil mi?
Dışarı çıkmayın çünkü yağmur yağıyor.
Peki, bunu nerede yapmak istersin?
Günah işlediğim için beni affet Tanrım.
Kalbinin sesini dinle, o sana asla yalan söylemez.
Çünkü bu suyu hemen içmek istemezsiniz.
Çünkü öyle görünüyor ki bence değil.
Jim elma sevmez, değil mi?
Yapacak çok az şeyim olduğu için hayal kırıklığına uğradım.
Okinawa'da hiç bulunmadın, değil mi?
- Meşgul olduğum için size yardımcı olamam.
- Sana yardım edemem çünkü meşgulüm.
çünkü beraberinde problemi çözmek için içgörü getirir.
Bu durumda burayı vücut ısımla çabucak ısıtabilirim.
Bu yukarıya tırmanmaktan çok daha tehlikeli olabiliyor
Nick sınavı geçmedi, değil mi?
İsrail'den geldikleri için İbraniler İsraillidir.
Ateş yakmak her zaman güzeldir, avcıları bizden uzak tutar.
metabolizmaları hızlı olduğu için yüksek besin ihtiyaçları vardır
Türkiye olarak bizim bu araştırmalara önem vermemiz gerekiyor
O açlıktan öldüğü için suç işlemek zorunda kaldı.
Onları affet, zira onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar.
Devekuşları çok kısa kanatları olduğu için uçamazlar.
Müşterilerimize kibar olun, o zaman onlar size ödeyecek.
Bana kızma, ben onu senin hatırın için yaptım.
sıcak dolayısıyla uzakta parlayan bir yansıma görebilirsiniz.
Rusça konuşmadığım için bu cümleyi yorumlayamam.
Bir topluluk hâlinde ağaçlarda ve avcılardan uzakta yaşarlar.
bu işin tehlikesi ileride ne olduğunu bilmemektir.
Muhtemelen yağmur yağacağı için onu yüzmeye gitmekten vazgeçirdim.
Gece boyunca yağmur yağdığı için yollar çok çamurluydu.
Gidiyor musun? Öyleyse git, çünkü umurumda değil.
Biz ayrılmalıyız; yakında gün doğacak.
Kırışmasını istemediği için ceketini askıya astı.
Bu ucuz değildi, değil mi?
Bana kızma, ben onu senin hatırın için yaptım.
- Size yardım edebilir miyim?
- Sana yardımda bulunabilir miyim?
Çocuklar dua etmeye gidelim! Bir mucize oldu!
Çok yürürüm, çünkü sağlıklı.
Ben bir hafta önce bir kazada yaralandığım için dışarıya çıkamam.
Dün evde kaldım, çünkü dışarı çıkmak için kesinlikle hiç isteğim yoktu.
Asla umudunuzu kaybetmeyin çünkü her zaman bir çıkış yolu bulunur.
Ağzıma o mantarımsı tat geliyor. Ağzımda... Kötü bir tat ve koku var.
uçabildiği için kilometrelerce ilerideki bir yere kolayca hastalığı taşıyabiliyor
- Tom ve Mary dürüst ve yetenekli bir ressam buldukları için çok mutlu.
- Tom ve Meryem dürüst ve becerikli bir boyacı buldukları için çok memnun.
Ortak yönleri olmadığı için Tom ve Mary birbirleriyle geçinmiyor.
Kesinlikle çok dikkat edilmeli çünkü yarasalar tek ısırıkla ölümcül virüsler bulaştırabilirler.
Büyük kentlerde kaybolmazsın, her yerde haritalar var!
Dünyamızdan kuşku duymamız için hiçbir sebebimiz yok, çünkü bize karşı değildir.
"u sihirli bir değnek." Emin misin, Tom? Bu sadece normal bir değneğe benziyor."
Bir telgraf gönderdiğinde, kısalığı önemli çünkü her kelime için ücretlendirileceksin.
Biri diğerinden çok daha canlı olduğundan, orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.
Ah, ah, bu güzel bir mahalleydi.
- Bir insanın yaşama hakkı varsa öyleyse bir insanın aynı zamanda ölme hakkı da olmalı. Eğer yoksa, o zaman yaşamak bir hak değil ama bir zorunluluktur.
- Bir insanın yaşama hakkı varsa, aynı zamanda ölme hakkı da olmalı. Eğer yoksa; o zaman yaşamak bir hak değil, zorunluluktur.
Aynı nehirde iki kez yıkanılmaz; çünkü ne nehir aynı nehirdir, ne de nehre giren kişi aynı kişidir.
Hızlı yazamadığım için mesajına hemen cevap veremiyorum.
Fakat dedi ki: Senin adın Yakup değil, İsrail olacak; Tanrı'ya karşı güçlüysen, insanlara karşı daha ne kadar galip geleceksin?
Daha önce Bay Smith'le tanıştınız, değil mi?
"Aslında beni hiç sevmiyorsun. Tek önem verdiğin şey matematik!" "Ne münasebet, seni seviyorum!" "Kanıtla!" "Peki. Sevdiğim şeyler A kümesi olsun..."
Bunu zaten biliyordun, değil mi?