Examples of using "Chovendo" in a sentence and their turkish translations:
Orada yağmur yağıyor.
Yağmur yağıyor mu?
- Hava yağmurlu.
- Yağmur yağıyor.
Yağmur yağıyordu.
Yağmaya devam ediyor.
Şimdi yağmur yağıyor.
Dolu yağıyor.
Dün yağmur yağıyordu.
Hâlâ yağmur yağıyor.
Yağmur yağmıyor.
Burada yağmur yağıyor.
Oh, yağmur yağıyor.
Yağmur yağıyor.
Çok yağmur yağıyor!
Şimdi yağmur yağıyor mu?
Orada yağmur yağıyor mu?
Çok yağmur yağıyordu.
Yağmur yağacak gibi gözüküyor.
Her zaman yağmur yağıyor.
Londra'da hava yağışlı mıydı?
Geçen Pazardan beri yağmur yağıyor.
Maalesef bugün yağmur yağıyor.
Henüz yağmur yağmıyor.
Ben vardığımda, yağmur yağıyordu.
Yine yağmur yağıyor!
Biz vardığımızda yağmur yağıyordu.
O gün yağmur yağıyordu.
Şimdi yağmur yağmıyor.
Yeniden yağmur yağıyor.
Yağmur yağmasına rağmen ben dışarı çıktım.
Boston'da yağmur yağıyor muydu?
Yağmur yağdığı için bir taksiye bindim.
Yağmur yağıyorsa beni beklemeyin.
Salı gününden beri yağmur yağıyor.
Bir hafta boyunca yağmur yağmaya devam etti.
Hâlâ yağmur yağıyor mu?
Bugün yağmur yağıyor.
Bu gece şiddetli yağmur yağıyor.
Üç gündür yağmur yağmaya devam ediyor.
Tom yağmur yağdığını söyledi.
Dışarı çıkalım! Yağmur yağmıyor.
Dışarı çıkmayın çünkü yağmur yağıyor.
Geldiklerinde yağmur yağıyordu.
Şimdi Boston'da yağmur yağıyor mu?
Her yerde yağmur yağıyor.
Bütün hafta yağmur yağıyor.
Dün gece yağmur yağıyordu.
Dün geceden beri yağmur yağıyor.
Yağmur yağdığı için Catherine içerde kaldı.
Her tarafta yağmur yağıyor.
Yağmur yağdığı için evde kaldım.
Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
Yağmur yağıyordu, bu yüzden evde kaldım.
Yağmur yağabileceğini düşünüyorum.
New York'ta sert yağmur yağıyordu.
Bu yıl çok yağmur yağmıyor.
Yağmur yağdığı için evde kaldık.
Dün sabahtan beri yağmur yağıyor.
Yağmur yağıyordu ve oyun iptal edildi.
Yağmur yağıyor ama dışarı çıkmak istiyorum.
Arka arkaya üç gün boyunca yağmur yağdı.
Şimdi dışarı çıkalım. Artık yağmur yağmıyor.
- Taksiye bindi çünkü yağmur yağıyor.
- Yağmur yağdığı için taksiye bindi.
Bu sabah otobüse bindiğimde yağmur yağıyordu.
Yağmur yağdığı için çok az sayıda kişi deniz kenarındaydı.
Yarın yağışlı olursa maç ertelenir.
- Yağmur yağarken dışarı çıkmayı sevmem.
- Yağmur yağıyorken dışarı çıkmayı sevmem.
Yağmur yağıyor ama herhangi bir şekilde gideceğiz.
Yarın yağmur yağarsa arabayla gideriz.
Bugün yağmur yağıyor. Şemsiyem nerede?
Yağmur yağıyor, bu yüzden evde kalmalısın.
Yağmur yarın da durmazsa bir hafta boyunca yağmış olacak.
O, yağmur yağdığı için bir şemsiye taşıyor.
Yağmur yağıyor fakat o bir ceket giymiyor.
O kadar şiddetli yağmur yağdı ki onu başka bir zaman ziyaret etmeye karar verdik.
Yağmur yağıyor, bu nedenle lütfen şemsiyeni getir.
Tom, Mary'nin evine geldiğinde yağmur sert yağıyordu.
Mademki yağmur yağıyor, evde kalsan daha iyi olur.
Beni istasyona götürecek bir şoför lâzım. Yağmur yağıyor.
Tom ve Mary yağmur yağdığı için pikniğe gidemediler.
Sadece çok yağmur yağdığından dolayı bu akşam dışarıda yemek yemedik.
Bu sabahtan beri şiddetli yağmur yağıyor, bu yüzden bir yere gitmek istemiyorum.
Yağmur yağacak gibi gözüküyor.
Yağmur yağarken bu caddeyi geçmekten kaçının.
- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.