Examples of using "Propriedade" in a sentence and their turkish translations:
Onlar mülklerini kaybettiler.
Mülkiyet hırsızlıktır.
O büyük bir mülke sahip.
Bu çok büyük bir özellik.
- Üstüniletkenlik fiziksel bir özelliktir.
- Süperiletkenlik fiziksel bir özelliktir.
- Aşırıiletkenlik fiziksel bir özelliktir.
Lütfen arazimden çık.
Bu arazi benim mülkiyetimdir.
Bu mülkün sahibi kim?
Esperanto kimsenin malı değildir.
Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez.
Tom tüm mallarını sattı.
Kadının malı varsa erkeğe aittir
bu özellik Allah vergisi midir bilinmez ama
Tom bir yaban hayatı sığınma evi yaratmak için mülkünü bağışladı.
Eski Roma'da ayrılık durumunda ise malı geri alabiliyordu
Bir şirketin yönetimi bir şirketin mülkiyetinden farklıdır.
Polis bir arama emri olmadan mülke giremez.
Paris'te Napolyon krize cevap verdi bir dizi aşırı önlemle: mülkiyet