Translation of "Outros" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Outros" in a sentence and their turkish translations:

outros desapareceram

diğerleri ise yok oldu

- Tenho alguns outros compromissos.
- Tenho outros compromissos.

- Bazı başka randevularım var.
- Başka randevularım da var.

Outros juntam-se.

Başkaları da katılır.

outros turcos possuem

diğer Türkler sahiplenmektedir

Mostre-me outros.

- Bana başkalarını da gösterin.
- Bana diğerlerini gösterin.

Tenho outros planos.

Başka planlarım var.

Há muitos outros.

Birçok başkaları vardır.

Houve outros sobreviventes?

Herhangi başka kurtulan var mıydı?

- Tom tinha outros planos.
- O Tom tinha outros planos.

Tom'un başka planları vardı.

- Você depende demais dos outros.
- Você depende muito dos outros.

Sen diğerlerine çok fazla bağlısın.

- Nunca fale mal dos outros.
- Nunca falem mal dos outros.

- Başkalarının hakkında asla kötü konuşma.
- Başkaları hakkında asla kötü konuşma.

- Tragam os outros, por favor.
- Traz os outros, por favor.

Lütfen diğerlerini getir.

- Existe vida em outros mundos?
- Há vida em outros mundos?

Diğer dünyalarda yaşam var mı?

Mas outros sentem-no.

Ama tehlikeyi sezen başkaları var.

Os outros garotos sorriram.

Diğer çocuklar gülümsedi.

Não goze dos outros.

Diğerleriyle alay etmeyin.

Não encare os outros.

Diğerlerine bakmayın.

Vamos seguir os outros.

- Diğerlerini takip edelim.
- Diğerlerini izleyelim.

Os outros estudantes riram.

Diğer öğrenciler güldü.

Não despreze os outros.

Diğerlerini hor görme.

Eu fiz outros planos.

Başka planlar yaptım.

Quem são os outros?

Diğerleri kim?

Não incomode os outros.

Diğerlerini rahatsız etme.

Outras terras, outros costumes.

Başka topraklar, başka alışkanlıklar.

Os outros estão céticos.

Diğerleri şüphecidir.

Tom acordou os outros.

Tom diğerlerini uyandırdı.

Devemos respeitar aos outros.

- Diğerlerine saygı gösteremeliyiz.
- Başkalarına saygı duymalıyız.

Eles perseguem os outros.

Onlar diğerlerini kovaladı.

Vocês perguntaram aos outros?

Başkalarına sordunuz mu?

Temos uns aos outros.

Biz birbirimize sahibiz.

Fadil tem outros planos.

Fadıl'ın başka planları var.

- Existe vida em outros planetas?
- Será que há vida em outros planetas?

Diğer gezegenlerde hayat var mı?

- Todos os outros meninos riram dele.
- Todos os outros garotos riam dele.

Tüm diğer oğlanlar ona güldüler.

Também há aqui outros gigantes.

Suyun başında başka devler de var.

Outros machos fazem o mesmo.

Başka erkekler de ötmekte.

Salta para outros morcegos facilmente

diğer yarasalara da kolayca atlıyor

Esses haram outros são halal!

bu haram ötekiler helal!

Ao contrário de outros animais

diğer hayvanlarda olmayan bir şekilde

Seja gentil com os outros.

Başkalarına karşı nazik olun.

Não conte aos outros, OK?

Diğerlerine söyleme, tamam mı?

Tom e os outros concordam.

Tom ve diğerleri katılıyor.

Havia outros junto a você?

Seninle birlikte başkaları var mıydı.

Eu amo aprender outros idiomas.

Diğer dilleri öğrenmeyi severim.

Você pode recomendar outros hotéis?

Başka oteller tavsiye edebilir misin?

Vamos perguntar uns aos outros.

Birbirimize soralım.

Tom tem três outros cães.

Tom'un üç köpeği daha var.

Três outros soldados ficaram feridos.

Başka üç asker yaralandı.

Há oceanos em outros planetas?

Diğer gezegenlerde okyanus var mı?

E os outros 65% contando histórias.

ve yüzde 65'ini hikâye anlatmaya ayırırlar.

Têm de recorrer a outros sentidos.

Onlar başka duyularına güvenmelidir.

Outros parentes vêm em seu auxílio.

Geniş aileleri imdada yetişiyor.

A píton depende de outros sentidos.

...başka duyularıyla hareket ediyor.

Você tem outros de melhor qualidade?

Daha kaliteli olanlarına sahip misin?

Ele invade a privacidade dos outros.

O, başkalarının gizliliğini ihlal ediyor.

Não se preocupe com os outros.

Diğerleri hakkında endişe etmeyin.

Não é bom rir dos outros.

Başkalarına gülmek iyi değildir.

Não fale dos outros pelas costas.

Onların arkalarından insanlar hakkında konuşma.

Eu gosto de ajudar os outros.

Başkalarına yardım etmekten hoşlanırım.

Nossos melhores pensamentos vêm dos outros.

En iyi düşüncelerimiz diğerlerinden gelir.

Tom gosta de ajudar os outros.

Tom başkalarına yardım etmeyi sever.

Aprenda com os erros dos outros.

Başkalarının hatalarından öğrenin.

Tom está competindo contra outros nadadores.

Tom diğer yüzücülere karşı yarışıyor.

Três morreram. Outros treze ficaram feridos.

Üçü öldü. Diğer on üçü yaralandı.

Outros compartilham o otimismo do Tom.

Başkaları Tom'un iyimserliğini paylaşıyor.

Nós todos cuidamos uns dos outros.

Biz hepimiz birbirimizden hoşlanıyoruz.

Os outros apenas trabalharam pelo salário.

Diğerleri sadece maaş için çalıştılar.

- Haviam muitos outros.
- Haviam muitas outras.

Diğerleri vardı.

Alguns eram fazendeiros, outros eram caçadores.

Bazıları çiftçi, bazıları avcıydı.

Não seja muito dependente dos outros.

Başkalarına çok bağımlı olmayın.

Não é educado apontar os outros.

Başkalarını göstermek kabalıktır.

Não sou como as outros garotos

Ben diğer adamlardan farklıyım.

Fadil pegou Layla com outros homens.

Fadıl, Leyla'yı başka erkeklerle yakaladı.

- Nunca o ouvi falar mal dos outros.
- Eu nunca o vi falar mal dos outros.

Onun diğerleri hakkında kötü konuştuğunu asla duymadım.

- Por que você não está com os outros?
- Por que vocês não estão com os outros?

Neden başkalarıyla değilsin?

- Vocês não deveriam tirar vantagem da fraqueza dos outros.
- Vocês não deveriam se aproveitar da fraqueza dos outros.
- Você não deveria tirar vantagem da fraqueza dos outros.
- Você não deveria se aproveitar da fraqueza dos outros.

Başkalarının zayıflığından yararlanmamalısın.

Mas há outros animais escondidos no gelo.

Fakat buzun içinde saklanan başkaları da var.

Mas, para outros, as provações apenas começaram.

Ama başkaları için... ...zorluklar daha yeni başlıyor.

Nem sequer com o trabalho dos outros,

Başkalarının emeğiyle bile değil,

Assim, os outros Jomsvikings são todos poupados.

Böylece diğer Jomsviking'ler kurtulur.

Não interrompa com os outros estão falando.

Başkası konuşuyorken sözünü kesme.

Não culpe os outros pelo seu fracasso.

Başarısızlığın için diğerlerini suçlama.

Alguns gostam de beisebol; outros, de futebol.

Bazı insanlar beyzbol sever, diğerleri futbol sever.

A gata dele teve outros quatro gatinhos.

Kedisinin dört yavrusu daha oldu.

Você não aprendeu a respeitar os outros?

Başkalarına saygı göstermeyi öğrenmedin mi?

Alguns acreditaram em sua história, outros não.

Bazıları onun hikayesini inandı ve diğerleri inanmadı.

Você não deveria depender tanto dos outros.

Başkalarına çok fazla bağımlı olmamalısın.

Temos que minimizar nosso contato com outros.

Başkalarıyla iletişimimizi en aza indirmeliyiz.

Nós estendemos a reunião outros 10 minutos.

Toplantıyı on dakika daha uzattık.

Será que existe vida em outros planetas?

Diğer gezegenlerde yaşam olup olmadığını merak ediyorum.

Nunca a ouvi falar mal dos outros.

Onun başkaları hakkında kötü konuştuğunu hiç duymadım.

Tom e os outros estão com Maria.

Tom ve diğerleri Mary ile birlikte.

É importante que ajudemos uns aos outros.

Birbirimize yardım etmek önemlidir.

Tom e os outros já estão comendo.

Tom ve diğerleri zaten yemek yiyorlar.

Dan queria melhorar a vida dos outros.

Dan, diğerlerinin yaşamını iyileştirmek istedi.

Tom não é como os outros rapazes.

Tom diğer erkekler gibi değil.

Por favor, seja gentil com os outros.

Lütfen diğerlerine karşı nazik olun.