Translation of "Turcos" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Turcos" in a sentence and their turkish translations:

Nós somos turcos

Biz Türk'üz

Outros turcos possuem

diğer Türkler sahiplenmektedir

Essa comunidade dominante era turcos

işte o baskın yapılan topluluk Türklerdi

A lenda da existência dos turcos

Türklerin var oluş destanı

Então os turcos se tornam bárbaros

sonra Türkler barbar olur

Então os turcos se tornam traidores

sonra Türkler hain olur

Não é visto, exceto muçulmanos turcos

Türk müslümanları dışında görülmez

A família é muito sagrada em turcos

Aile Türkler'de çok kutsaldır

Após a aceitação do Islã pelos turcos

İslamiyetin Türkler tarafından kabulünden sonra

Como turcos, quebramos um pouco esse algorait.

Biz Türkler olarak o algoraitmayı biraz bozduk.

Essa criança foi o último turco dos turcos.

o çocuk ise Türklerden geriye kalan son Türk'tü

Os turcos têm o recurso de não registrar guerras

Türklerin yaptığı savaşları kayıt etmeme gibi bir özelliği var

Criando uma má percepção do nascimento de turcos, ergenekon

Türklerin doğuşu olan ergenekona kötü algı oluşturulması

Existe uma situação semelhante nos turcos da Ásia Central.

Orta Asya Türkler'inde yine buna benzer bir durum var ortada

Em 1683, os turcos assediaram Viena pela segunda vez.

- Türkler 1683'te Viyana'yı ikinci kez kuşattı.
- Türkler 1683'te Viyana'yı ikinci kez kuşattılar.

O kebab é a principal comida em vários restaurantes turcos.

Çeşitli Türk restoranlarında, şiş kebap ana yemektir.

Mas quando Istambul estava cercada pelos turcos, esses túneis estavam fechados

fakat Türkler tarafından İstanbul Kuşatıldığında bu tüneller kapatılmış

Segundo o xamanismo, os antigos turcos entraram em uma floresta estrangeira

Şamanizm'e göre eski Türkler bir yabancı ormana girerken

No entanto, os velhos costumes turcos continuam em áreas mais rurais.

Fakat daha kırsal bölgelerde yine eski Türk adetleri devam ediyor

O que aconteceu aos jovens turcos que Atatürk confiou à República

Atatürk'ün Cumhuriyet'e emanet ettiği Türk gençliğine ne oldu

É uma instituição criada para investigar desde as primeiras fontes sobre turcos.

Türklerle ilgili ilk kaynaklardan araştırılması amacıyla kurulan bir kurumdur

Apoiando a cabeça com a mão enquanto bebe água em turcos antigos

Eski Türklerde su içerken kafayı böyle elle desteklemek

Novamente, é algo que não é usado muito além dos muçulmanos turcos.

Yine Türk müslümanları dışında çok kullanılmayan birşeydir

Uma vez a imprensa espanhola confundiu a palavra "turkeys", que em inglês significa "perus", com a palavra "Turks", que significa "turcos".

Bir defasında İspanyol bir gazeteci İngilizce'de ''hindiler'' anlamına gelen ''turkeys'' kelimesini, yine İngilizce'de ''Türkler'' anlamına gelen ''Turks'' ile karıştırdı.

Hoje na Alemanha, comícios anti-violência ocorreram em várias cidades, inclusive um próximo de Hamburgo, onde três turcos foram mortos num incêndio criminoso na segunda-feira.

Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.