Examples of using "Otimista" in a sentence and their turkish translations:
Tom iyimser.
Ben iyimserim.
Ben oldukça iyimserim.
Ben çok iyimserim.
Tom iyimserdi.
Tom iyimserdi.
İyimser misin?
Tom çok iyimser.
Tom daha iyimser.
İyimser değilim.
Ben iyimser bir adamım.
Tom iyimser gözükmüyordu.
Tom oldukça iyimser.
Senin görüşün çok iyimser.
İyimser olmak zorundayım.
Pek iyimser gelmiyorsun.
Tom, Mary kadar iyimser değil.
Tom'un iyimser olduğunu biliyorum.
İyimser "Yarın yeni bir gündür" diyor.
Sen iyimser görünüyorsun.
Tom, Mary'nin iyimser olmaya çalıştığını söyledi.
Tom çok iyimser olduğunu söyledi.
Hayat her zaman bir iyimsere daha iyi görünür.
Gelecek hakkında nasıl o kadar iyimser olabilirsin?
Onun başarılarına gelince, ben çok umutluyum.
Sadece iyimser mi davranıyorsun yoksa gerçekten kazanacağımızı mı düşünüyorsun?
Kötümser her fırsatta zorluğu görür; bir iyimser her zorlukta fırsatı görür.