Translation of "Modelo" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Modelo" in a sentence and their turkish translations:

Tom é modelo.

Tom bir model.

Vamos ao modelo nerd

gelelim inek şaban filmine

Ele parece um modelo.

O erkek bir modele benziyor.

A Mary é modelo.

Mary bir model.

Você é uma modelo?

Sen bir model misin?

Mary é uma ex-modelo.

Mary eski bir model.

Este é o novo modelo.

Bu yeni manken.

- Este novo modelo está disponível no mercado?
- Esse novo modelo está disponível no mercado?

- Bu yeni model satışa çıkmış mı?
- Bu yeni model piyasaya çıkmış mı?

Poste central no nome do modelo

orta direk şaban adı üstünde orta direk

Acabamos de receber um novo modelo.

Biz henüz yeni bir model aldık.

Fadil não se encaixava no modelo.

Fadıl kalıba uymadı.

Uma modelo deve ter um corpo atraente.

Bir model çekici bir vücuda sahip olmalıdır.

Só falta um modelo na minha coleção.

Koleksiyonumda yalnızca bir tane eksik model var.

Este modelo é difícil de se vender.

Bu model satmak için zordur.

Já está à venda o novo modelo?

- Yeni model zaten satışta mı?
- Yeni model zaten piyasada mı?

Este relógio é de um modelo novo.

Bu kol saati yeni bir model.

Casando-se com um modelo novamente em 2005

2005 yılında yine bir model ile evleniyor

O novo modelo estará no mercado em novembro.

Yeni model kasım ayında piyasada olacak.

Eu memorizei o número do modelo do carregador.

Şarj cihazının model numarasını ezberledim.

Este é um modelo antigo de relógio americano.

Bu eski tipte bir Amerikan saatidir.

Geralmente sabemos como modelo de vaca, conhecemos Kemal Sunal

genelde de inek şaban olarak biliriz biz Kemal Sunal'ı

Eu acho difícil alguma loja vender esse modelo por esse preço.

Herhangi bir mağazanın bu modeli o fiyata satacağının olası olmadığını düşünüyorum.

Comparado com o modelo antigo, este é muito mais fácil de lidar.

Eski modelle karşılaştırıldığında bunu kullanmak çok daha kolaydır.

Ele se divorciou de sua primeira esposa em 1992. primeira esposa um modelo

1992 yılında ilk eşinden boşanıyor. ilk eşi bir model

No meu entendimento é improvável que o próximo modelo seja melhor que este.

Bir sonraki modelin bundan daha iyi olacağının olası olmadığını düşünüyorum.

Para o seu sucesso. De facto, ela devia ser um modelo para outros países.

nedeni aslen bu. Aslında bu diğer ülkeler için model olmalı. (hakkaten ya)

Mais cedo ou mais tarde teremos que comprar uma TV nova, já que a que temos no momento é um modelo muito antigo.

Er ya da geç, şu an sahip olduğumuz TV çok eski bir model olduğu için yeni bir televizyon almak zorunda kalacağız.