Translation of "Levantei" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Levantei" in a sentence and their turkish translations:

Levantei-me rapidamente.

Çabuk kalktım.

- Eu me levantei às sete.
- Me levantei às sete.

Ben yedide kalktım.

Eu me levantei cedo.

Ben erken kalktım.

Levantei-me cedinho hoje.

Bugün çok erken kalktım.

- Hoje eu me levantei às oito.
- Hoje me levantei às oito.

Bugün saat 8'de kalktım.

Levantei enquanto ainda estava escuro.

Hâlâ karanlıkken kalktım.

Levantei muito tarde esta manhã.

Bu sabah çok geç kalktım.

Eu levantei há uma hora.

Ben bir saat önce kalktım.

Eu me levantei da cama.

Ben yataktan çıktım.

Me levantei às cinco da manhã.

Sabah saat beşte uyandım.

Senti-me enjoado quando me levantei.

Kalktığım zaman baş dönmesi hissettim.

Eu me levantei muito cedo hoje.

Bu sabah çok erken kalktım.

Eu me levantei cedo esta manhã.

Bu sabah erken kalktım.

Levantei-me às seis da manhã.

Sabah altıda kalktım.

Levantei-me e fui à escola.

Kalktım ve okula gittim.

Levantei-me mais cedo que de costume.

Ben her zamankinden daha erken kalktım.

Como eu levantei tarde, estou com sono.

Geç saatlere kadar yatmadığım için çok uykum var.

Eu me levantei tarde hoje de manhã.

Bu sabah geç kalktım.

Queria proteger o pescoço. Então levantei o braço

Boynumu korumak istiyordum. Bu yüzden kolumu uzattım,

Levantei a minha mão para fazer uma pergunta.

Bir soru sormak için elimi kaldırdım.

Quando eu levantei esta manhã, estava a chover.

Bu sabah kalktığımda, yağmur yağıyordu.

Quando eu me levantei, Mike já tinha saído.

Kalktığımda Mike zaten gitmişti.

Chovia muito quando me levantei hoje de manhã.

Bu sabah kalktığımda ağır biçimde yağmur yağıyordu.

Esta manhã me levantei mais cedo do que acostumo.

Bu sabah her zamankinden daha erken kalktım.

- Eu acordei agora.
- Eu me levantei nesse exato momento.

Henüz kalktım.

Levantei-me cedo o suficiente para pegar o primeiro trem.

İlk treni yakalamak için yeterince erken kalktım.

Como regra eu levanto às seis, mas ontem de manhã levantei às oito.

Genellikle saat altıda kalkarım, fakat dün sabah sekizde kalktım.

Levantei-me mais cedo do que o habitual para apanhar o primeiro comboio.

İlk trene yetişmek için her zamankinden daha erken kalktım.

Eu me levantei às seis, tomei café da manhã e então fui à escola.

Altıda kalktım, sabah kahvaltısı yedim ve sonra okula gittim.

Quando me levantei para ir à escola, a lua ainda era visível no céu.

Okula gitmek için kalktığımda, ay gökte halâ görülebilir haldeydi.

- Ontem eu acordei cedo.
- Eu levantei cedo ontem.
- Eu acordei cedo ontem.
- Acordei cedo ontem.

Ben dün erken kalktım.