Translation of "Intensa" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Intensa" in a sentence and their turkish translations:

A competição é intensa.

...yoğun bir rekabet var.

Havia um dor intensa em minha cabeça.

Kafamın içinde yoğun bir ağrı vardı.

Acho que os homens têm uma necessidade de amor mais intensa,

insanın aşka olan ihtiyacı daha da artıyor bence.

Quando ele me mordeu, a dor foi tão intensa, que eu desmaiei.

Beni ısırdığında o kadar çok acı vericiydi ki bayıldım.

- Uma intensa comunicação entre professor e aluno é a chave para um ensino eficiente.
- A chave para um ensino eficiente é uma intensa comunicação entre professor e aluno.

Öğretmen ve öğrenci arasındaki yoğun iletişim etkili öğretim için anahtardır.

A arte é a forma mais intensa de individualismo que o mundo já conheceu.

Sanat dünyanın bildiği bireyciliğin en yoğun biçimidir.

- Fadil e Layla tiveram um relacionamento muito intenso.
- O Fadil e a Layla tinham uma relação muito intensa.

Fadıl ve Leyla'nın çok yoğun bir ilişkisi vardı.