Examples of using "Intensa" in a sentence and their turkish translations:
...yoğun bir rekabet var.
Kafamın içinde yoğun bir ağrı vardı.
insanın aşka olan ihtiyacı daha da artıyor bence.
Beni ısırdığında o kadar çok acı vericiydi ki bayıldım.
Öğretmen ve öğrenci arasındaki yoğun iletişim etkili öğretim için anahtardır.
Sanat dünyanın bildiği bireyciliğin en yoğun biçimidir.
Fadıl ve Leyla'nın çok yoğun bir ilişkisi vardı.