Examples of using "Incrível" in a sentence and their turkish translations:
İnanılmaz!
O şaşırtıcı.
O inanılmaz görünüyor.
O inanılmaz.
- İnanamıyorum!
- İnanılmaz!
Korkunçtu.
O harika, değil mi?
Bu gerçekten inanılmazdı.
O oyun korkunçtu.
Şaşılacak şekilde...
inanılmaz bir öz güven...
İnanılmazsın.
Bu inanılmaz.
O şaşırtıcıydı.
O harika görünüyor.
- O inanılmaz.
- Bu inanılmaz.
Tom inanılmaz.
O inanılmazdı.
Bu şaşırtıcı olacak.
Ne harika bir hanımefendi!
- Şaşırtıcı bir şey buldum.
- Müthiş bir şey buldum!
Ne şaşırtıcı bir hikaye!
İnanılmaz bir şey oldu.
Tom şaşırtıcıydı.
Su şaşırtıcı.
"Bu müthiş!" "Gerçekten mi?"
Muhteşem bir manzara!
Bu inanılmaz bir his.
O inanılmaz hissettiriyor.
Bu kitap şaşırtıcı.
Aşk harika!
Şu adam inanılmaz.
Bu yer inanılmaz.
O şaşırtıcı bir oyundu.
O inanılmaz bir işti.
Şaşırtıcı değil mi?
Şaşırtıcıydı.
O kesinlikle inanılmaz.
Bu tek kelimeyle şaşırtıcı.
Harika hissediyorum!
O öpücük şaşırtıcıydı.
Öpücük şaşırtıcıydı.
- Dilleri öğrenmek inanılmazdır.
- Dilleri incelemek inanılmazdır.
Senin ülken inanılmaz!
O gün korkunç bir şey oldu.
Bu inanılmaz bir buluş.
Tom harika bir aktör.
Harika bir manzara, değil mi?
Bu harika bir parti.
Seninle gerçek hayatta buluşmak harikaydı.
Belki garip ama, o başarısız oldu.
Tom'un inanılmaz bir sakalı var.
Ne muhteşem bir yer!
Avustralya inanılmaz bir ülke.
İnanılmaz!
Tom'un sadece inanılmaz olduğunu düşünüyorum.
Bunu inşa ettikten sonra inanılmaz bir korunmanız olur.
Tom ve Mary heyecan verici bir şey keşfettiler.
İnanılmaz bir his olduğunu biliyorum.
Sihirbazlık gösterisi bugün harikaydı.
Akşam yemeği harikaydı.
Kayalığın üzerine çıktık. Muhteşem bir manzara.
İnanılmaz bir günü hatırlıyorum. Büyük bir çitari sürüsü vardı.
Sen inanılmazsın.
Bence Tom'un yaptığı şaşırtıcı.
Bildiğim kelimelerin sayısı şaşırtıcı.
Hareket şekli böyle. Aldatmaya yönelik inanılmaz bir yaratıcılığı var.
Bunun sonunda muhteşem bir etkileşim ve derin bir güven oluşabilirdi
Ama bunun altında, buraya gelebilmek için
Bu inanılmaz! Nasıl o konumdan bir kazanana vurursun ?!
O an, bu inanılmaz yaratığın gözlerine bakıyordum.
Dil öğrenmek harikadır.
Bu dağa ilk kez tırmandım. Manzara gerçekten harika.
O inanılmaz bir kız. Dana adında, St. Bernard cinsinde bir arama kurtarma köpeği.
Birkaç dal ve bir paraşüt ipiyle yapabilecekleriniz inanılmazdır.
İnanılmaz bir dizi belgesel için bir yıllık erişim için sadece 12 dolar.
Bu kadar çabuk düşünebilmesi ve böyle ölüm kalım kararlarını alabilmesi gerçekten olağanüstü.
- Çamaşır makinesi harika bir icattır.
- Çamaşır makinesi muhteşem bir icat.
Bir gün beni takip ediyordu. Ve bir ahtapotun seni takip etmesi inanılmaz ötesi bir şey.
ve onları vantuzlarıyla kaldırıp nazikçe yuvasından atmaya başladı.
Satış fiyatı 35 dolar, 75 dolarlık liste fiyatı üzerinden harika bir %52'lik indirim.
Bu inanılmaz zorluğu aşmıştı. Ve ben de hayatımda yaşadığım zorlukları aştığımı hissettim.
Şaşırtıcı; ödülü kazanmalıydın.