Translation of "Idosa" in Turkish

Quem é esta idosa?

Bu yaşlı kadın kim?

O jovem ajudou a idosa.

Genç çocuk yaşlı kadına yardım etti.

Dizem que sou uma idosa.

Onlar benim yaşlı bir kadın olduğumu söylüyorlar.

É a voz de uma mulher idosa.

Yaşlı bir kadının sesi.

Ela cedeu seu lugar a uma idosa.

O, koltuğunu yaşlı bir kadına teklif etti.

Tom cedeu seu assento a uma idosa.

Tom yaşlı bir bayana koltuğunu verdi.

Devemos levar em conta o fato de que ela é idosa.

Yaşlandığını dikkate almamız gerekir.

Uma pessoa idosa é uma ponte entre o passado e o presente.

Yaşlı bir kişi geçmişle bugün arasında bir köprüdür.

A idosa que você viu ainda há pouco é a minha avó.

Az önce gördüğün yaşlı kadın benim büyükannem.

- Agora ela é mais idosa e mais sábia.
- Ela agora está ainda mais velha e sábia.

O şimdi daha yaşlı ve daha akıllıdır.