Examples of using "Gripe" in a sentence and their turkish translations:
Grip oldum.
Tom üşüttü.
Tom grip oldu.
Soğuk algınlığını bana bulaştırdın.
"Bu grip gibi."
Soğuk algınlığı için bir şeyin var mı?
- Grip mevsimi.
- Bu hava tam grip havası.
Birçok grip vakası vardı.
Ben gribe yakalandım.
Grip yüzünden yataktaydım.
O berbat bir soğuk aldı.
"İnsanlar her zaman söyler, efendim, grip bunu yapar, grip şunu yapar.
- O grip yüzünden yatakta.
- O gripten dolayı yatakta.
Grip aşısı yaptırdım.
Grip oldum ve yorgunum.
"Grip gibi."
Gripte böyle olmaz.
Ben grip aşısı oldum.
Üşütme için bir şeyin var mı?
O bana kötü bir soğuk algınlığı bulaştırdı.
Tom hafif üşüttüğünü söyledi.
Bu ilaç sizi soğuk algınlığınızdan kurtaracak.
Mevsimsel grip her yıl 60 bin Amerikalıyı öldürüyor.
Grip olanların sadece %2'sinin hastaneye yatırılması gerekir.
Bu ceketi giy yoksa nezle olursun.
Ülke genelinde ciddi bir grip türü hüküm sürüyor.
Ben soğuk alıyorum.
Ama mevsimsel grip? 1'den sadece biraz fazla.
"Bunun, grip virüsü gibi sonuçlanacağına inanmak istiyorum."
- Karım soğuk algınlığına kolayca yakalanır.
- Karım çok çabuk soğuk kapar.
Grip ile karşılaştırmaya başladığımızda, aslında biraz içimizi rahatlatıyoruz.
Ancak gripte ölüm oranı daha da düşük: %0.1.
1918 grip döneminde, Birleşik Devletler genelinde birliklerin büyük bir hareketliliği vardı,
Grip ise ortalama 2 günlük kuluçka süresine sahiptir.
Ve bu oran ABD'de bir yılda 60 bin kişiyi öldürebilir.
Öldürmüyor mu? Gerçeklerden kaçmayalım artık. Aaa doğru doğru, gripten ölen daha çok insan var sonuçta.
Gribin R-sıfır'ı 1.3 ise, bu demektir ki her kişi 1 - 2 kişiyi hasta edebilir.
Bu yüzden bilim adamları ve doktorlar bizi her yıl grip aşısı olmaya teşvik ediyor.