Examples of using "Escritório" in a sentence and their turkish translations:
Ofisine geri dön.
Ben ofiste olacağım.
Ofisimde olacağım.
Ofisime gidelim.
Benimle ofisimde buluş.
Ofise geri dönmek zorundayım.
Beni ofiste arayın.
Tom ofisine geri döndü.
O ofiste.
- Ofisimden çık.
- Ofisimden defol.
Ofisine gidelim.
Tom ofiste.
Ofis boş.
O, büroda.
Ofisten döndü.
Ofisim küçücük.
Tom büroyu temizledi.
Büroda görüşürüz.
Ofisimde bekle.
Ofisime gel.
Ofisimden defol!
Ben ofisteyim.
Tom bir ofis kiraladı.
Dün ofisimde çalıştım.
Yarın ofiste görüşürüz.
Bugün ofisi erken kapattık.
Ofisime geri gitmeliyim.
Seni ofisimde görmek istiyorum.
Tom'un ofisi nerede?
Ofisiniz buradan uzak mı?
Tom ofise koştu.
Ofiste çok meşgulüm.
Ofise geri dönelim.
Ben ofise geri dönmek zorundayım.
Amcam bu ofiste çalışıyor.
Tom'un ofisine gidelim.
O zaten ofisten ayrıldı.
- Ofise geri gitmem gerekiyor.
- Ofise geri gitmeliyim.
Tom ofisinde.
Tom ofisinde uyuyor.
Ofise döneceğim.
- Ofisimdeyim.
- Büromdayım.
Büroda hiç bilgisayar yoktu.
Tom ofiste değildi.
Bu Tom'un ofisi.
Bu senin ofisin mi?
Ben ofise gitmek zorundayım.
Biz ofise zamanında vardık.
Tom daha büyük bir büro istiyor.
O, ofiste benimle birlikte çalışır.
Bir muhasebe bürosunda çalışıyorum.
Tom ofiste değil.
Daha büyük bir ofise ihtiyacımız var.
- Ofisime geri gitmem gerekiyor.
- Ofisime geri gitmeliyim.
- Ofis kapısı açık olacak.
- Büro kapısı açık olacak.
Senin kitabın benim büromda.
- O, ofisine yürürdü.
- Ofisine yürüyerek giderdi.
Büromda ne yapıyorsun?
O, benim bu ofiste çalışmama izin verdi.
Onun ofisini bulmak kolaydı.
Büronun kapısı sarı renklidir.
Ofisim beşinci katta.
O, az önce ofisten ayrıldı.
Ofisimiz Park Caddesindeydi.
Bürom üçüncü katta.
Tom'un daha büyük bir ofise ihtiyacı var.
- Ofisim Starbucks'a yakındır.
- İş yerim Starbucks'a yakın.
Ofisim şehir merkezinde yer alır.
Tom ofis kapısını açtı.
Tom ofis kapısını kapattı.
O, ofise arabayla gider.
Onun ofisi sekizinci kattadır.
Senin tripodun benim ofisimde.
Ofisimizi bilgisayarlarla donattık.
Dün ofiste yalnızca 3 kişiydik.
Daha büyük bir ofise ihtiyacım var.
Ofisinde seni bekleyen biri var.
Patronum beni ofisine çağırdı.
Tom'un ofisi park caddesindedir.
John ofisine yaya gider.
Tom bu sabah büroma geldi.
Ofisinde başka kim Tatoeba kullanır?
Neden ofisi temizliyorsun?
Öğretmen, ofisinde yazıyor.
Bu ofiste mobilyalar oldukça modern.
- Yarın yazıhanene gelebilir miyim?
- Yarın bürona gelebilir miyim?
Aslında ofiste ne yaparsın?
Şerif seni ofisinde bekliyor.
Tom şimdiye kadar ofiste olmalı.
Hoşunuza giderse ofisimi kullanabilirsiniz.
Gitarımı ofisinde bıraktım.
Tom aceleyle ofisinden ayrıldı.
Sanırım Tom ofisinde.
Ben senin ofisini aramaya çalıştım.
Ofisimde sana bir şey göstermek istiyorum.
Tom Mary'nin ofisine nasıl gitti?
Tom, ofisime gelir misin?
Tom ve ben aynı ofiste çalışıyoruz.
Sanırım o bu ofiste çalışıyor.
Tom ofisinde yalnız.