Translation of "Entendeu" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Entendeu" in a sentence and their turkish translations:

Entendeu?

Anladın mı?

Você não entendeu a pergunta, entendeu?

Sen soruyu anlamadın, değil mi?

- "Entendeu?" "Mais ou menos."
- "Entendeu?" "Quase."
- ''Você entendeu?'' ''Mais ou menos''

"Anladın mı?" "Az çok."

Tom entendeu.

Tom anladı.

Ninguém entendeu.

Kimse anlamadı.

- "Entendeu?" "Sim, tudinho."
- "Você entendeu?" "Sim tudo."

"Anladın mı?" "Evet, her şeyi."

Ninguém mais entendeu.

Başka hiç kimse anlamadı.

Tom entendeu isso.

Tom onu anladı.

Tom entendeu errado.

Tom yanlış anladı.

Tom não entendeu.

Tom anlamadı.

Você entendeu tudo?

Her şeyi anladın mı?

Você me entendeu?

Beni anladın mı?

Tom entendeu tudo.

Tom her şeyi anladı.

- O Tom não entendeu nada.
- Tom não entendeu nada.

Tom bir şey anlamadı.

Ele não entendeu nada.

Hiçbir şey anlamadı.

O Tom finalmente entendeu.

Tom nihayet bunu anladı.

Tom entendeu as regras.

Tom kuralları anladı.

Tom disse que entendeu.

Tom anladığını söyledi.

Tom entendeu tudo errado.

Tom onun hepsini yanlış anladı.

Tom me entendeu mal.

Tom beni yanlış anladı.

Ela sim entendeu tudo.

O her şeyi anladı.

- Ele entendeu que não poderia ganhar.
- Ela entendeu que não poderia ganhar.

O, kazanamayacağını anladı.

- Você entendeu a moral dessa história?
- Você entendeu a moral da história?

Bu hikayeden alınacak dersi anladın mı?

Você entendeu uma única palavra?

Tek bir kelime anladın mı?

Acho que ele não entendeu.

Korkarım o anlamadı.

Você entendeu o seu erro?

Hatanı anladın mı?

Tom não entendeu a piada.

Tom espriyi anlamadı.

Tom finalmente entendeu o porquê.

Tom nihayet nedenini anladı.

Primeiro, você me entendeu errado.

Her şeyden önce, sen beni yanlış anladın.

Tom entendeu finalmente o problema.

Tom nihayet sorunu anladı.

Você entendeu o que ele disse?

- Onun ne söylediğini duyabildin mi?
- Sen onun ne söylediğini anladın mı?

- Você entendeu errado.
- Vocês entenderam errado.

Onu yanlış anladın.

Eu acho que Tom não entendeu.

Sanırım Tom anlamadı.

Eu acho que você entendeu mal.

Sanırım yanlış anladın.

- Você não entendeu.
- Vocês não entenderam.

Anlamadın.

Tom não entendeu, mas Maria sim.

Tom anlamadı ama Mary anladı.

Você entendeu o que ela disse?

Onun ne söylediğini anladın mı?

Tom entendeu o ceticismo da Mary.

Tom, Mary'nin şüpheciliğini anladı.

- Tom entendia isso?
- Tom entendeu isso?

Tom onu anladı mı?

- Acho que o Tom não te entendeu.
- Eu acho que o Tom não te entendeu.

Sanırım Tom seni anlamadı.

Tom não entendeu a piada de Mary.

Tom Mary'nin şakasını anlamadı.

Gostaria de saber se você realmente entendeu.

Gerçekten anlayıp anlamadığını merak ediyorum.

- Você está me escutando?
- Você me entendeu totalmente?

- Beni hiç dinliyor musun?
- Beni hiç dinlemiyor musun?

Tom disse que entendeu como você se sentia.

Tom senin nasıl hissettiğini anladığını söyledi.

Ele não entendeu o conceito de equação diferencial.

Diferansiyel denklemler kavramını anlamadı.

- Você entendeu errado.
- Vocês entenderam errado.
- Entendeste errado.

Yanlış anladın.

Eu acho que você não entendeu a pergunta.

Sen soruyu anlamadın sanırım.

- Tom não entendeu Mary.
- Tom não entendia Mary.

Tom, Mary'yi anlamadı.

Tom não entendeu direito o que Mary queria.

Tom Mary'nin ne istediğini pek anlamadı.

Eu acho que Tom não entendeu a piada.

- Sanırım Tom şakayı anlamadı.
- Tom'un şakayı anlamadığını düşünüyorum.

Tom não entendeu o que o professor disse.

Tom öğretmenin ne dediğini anlamadı.

Você entendeu agora que seu entusiasmo de US $ 8500

Şimdi anladınız mı sizin 8500 dolarlık hevesinizi

Você entendeu o que eu quis dizer com aquilo?

Onunla ne demek istediğimi anladın mı?

Eu acho que você entendeu mal o que eu disse.

Bence söylediğimi yanlış anladın.

O Tom não entendeu a piada que a Mary contou.

Tom Mary'nin söylediği şakayı anlamadı.

Como resultado dos testes, entendeu-se que ele tinha 12.000 anos.

yapılan testler sonucu ise 12.000 yıllık olduğu anlaşıldı

- Acho que você me entendeu mal.
- Acho que vocês me entenderam mal.

- Maalesef beni yanlış anladınız.
- Korkarım ki beni yanlış anladın.
- Maalesef beni yanlış anladın.
- Korkarım ki beni yanlış anladınız.

Você é o único que não entendeu a ironia do que eu disse.

Yaptığım ironiyi anlamayan tek kişi sensin.

- Você entendeu errado o que eu escrevi.
- Vocês entenderam errado o que eu escrevi.

Sen yazdıklarımı yanlış yorumladın.

- Tom fingiu que não entendeu a Mary.
- Tom fingia que não entendia a Mary.

Tom, Mary'yi anlamıyormuş numarası yaptı.

- Tom disse que não entendia nada.
- Tom disse que ele não entendia nada.
- Tom disse que ele não entendeu nada.

Tom bir şey anlamadığını söyledi.

Por essa época, Lúcio Cornélio Sila, tendo-se tornado ditador de Roma, entendeu que César era uma ameaça política ao seu governo.

Bu sıralarda, Lucius Cornelius Sulla, Roma diktatörü olduktan sonra, Sezar'ın onun egemenliği için siyasi bir tehdit olduğunu düşündü.

Eu sei que você acha que entendeu o que você achou que eu disse, mas não tenho certeza se você percebeu que o que você ouvir não é o que eu tive a intenção de dizer.

Ne söylediğimi sandığını anladığını düşündüğünü biliyorum fakat duyduğunun benim demek istediğimin olmadığını anladığından emin değilim.