Examples of using "''mais" in a sentence and their turkish translations:
Daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü.
Daha boş, daha uçarı, daha yüzeysel biri olurdum.
Daha fazlan var mı?
Bana biraz daha anlat.
Ne kadar çok varsa, o kadar çok isterler.
Yüksek sesle konuş!
O, ne kadar çok istediyse o kadar çok zengin oldu.
Ne kadar yükseğe gittiysek o kadar soğuk oldu.
Daha insan geliyor mu?
Kimseyi fark etmedim.
Başka biri gidiyor mu?
Daha fazla su iç.
Biraz daha buz ister misiniz?
Bizim artık ona ihtiyacımız yok.
Büyük çocuklar küçüklere yardımcı oldular.
Artık sormayacağız.
Daha muzaffer.
Daha kasıntı.
yahu yok artık
daha sonrasında ise
Yok artık ya!
Daha sesli.
Onlar daha çok istiyor.
Çok daha artmasını.
Başka bir şey var mı?
Bir çift daha!
Daha fazla var mı?
- Bir daha asla!
- Asla!
Asla tekrar yalan söyleme.
Ben daha sonra ararım.
İstediğin başka bir şey var mıdır?
Daha sık arayın. FaceTime daha sık yapın.
Ona artık katlanamıyorum.
Ben artık istemiyorum.
- Ne kadar erken başlarsak, o kadar erken bitiririz.
- Ne kadar erken başlarsak o kadar erken bitiririz.
Hepimiz bir gün öleceğiz, er ya da geç.
Bu er ya da geç olacak.
- Sonra görüşürüz!
- Görüşmek üzere!
Er geç döneceğiz.
Yaşa ve öğren.
Biraz daha dondurma istiyorum.
Onlar daha fazla para istiyor.
Er ya da geç itiraf edecek.
Daha fazla yiyecek istiyoruz.
Ne kadar çok yersen, o kadar şişmanlarsın.
Artık dans etmem.
Daha fazla zaman istedim.
Daha fazla ister misin?
Ulumalar gittikçe yükseldi.
Daha sonra geri geleceğim.
Başka bir şey istiyor musun?
- Başka soru sorma.
- Başka soru sormayın.
Artık seni tanımıyorum.
Daha hızlı gidebilir misin?
Daha fazla çalışman gerekiyor.
Bir taneye daha ihtiyacım var.
Başka bir şey ister misiniz?
Artık buna inanmıyorum.
Daha sabırlı olmam gerekiyor.
Oyuk ne kadar derin olursa çapa da o kadar kuvvetli olur.
Burada ne kadar uzun süre kalırsam o kadar üşür
Ne kadar çok sahip olursak, o kadar çok isteriz.
Ne kadar çok öğrenirsen, o kadar çok öğrenmek istersin.
O şimdi daha yaşlı ve daha akıllıdır.
Erken başlayan erken yol alır.
Er ya da geç geri gelecek.
Biz hepimiz öleceğiz, bazılarımız çabucak, diğerleri acele etmeyecek.
Bunu daha hızlı yapabilir misin?
O artık içki içmiyor.
Ben daha yaşlı görünüyorum.
Yakından bak.
Ben geri gelmeyeceğim.
Ben daha hızlıyım.
Tom artık daha yaşlı ve daha akıllı.
Bu şekilde daha kolay.
Daha çok taze sebze yiyin.
Bana bir tane daha ver.
Daha yaratıcı olmaya çalış.
Daha fazla gülmen gerek.
Bir kurabiye daha al.
Henüz bir cümle daha ekledim.
En güzel çiçeklerin en keskin dikenleri vardır.
Ben artık endişeli değilim.
virüs bulaşan insan sayısı arttıkça virüs kapan insan sayısı arttı
Artık beni arama.
Başka bir şey ister misin?
Gençken daha hızlı yüzebilirdim.
Artık bunu istemiyorum.
Daha fazla zaman yok.
Senden daha genç ve daha güçlüyüm.
Daha fazlasını okumam gerek.
Er ya da geç bunun olacağını biliyordum.
Daha fazlasını bilmek ister misiniz?
Her gün gittikçe güzelleşiyorsun.
Daha dikkatli olmalısın.
- Daha fazla ekmeğimiz yok.
- Ekmeğimiz kalmadı.
Yoksul ülkelerdeki insanların zengin ülkelerdeki insanlardan daha fazla çocukları var.
Onun ablası benim ağabeyimden daha yaşlıdır.