Examples of using "Duro'" in a sentence and their turkish translations:
Sıkı çalış!
Onlar çok çalıştı.
Sadece çok çalış.
O, kaya gibi sertti.
O, kaya gibi sertti.
O çok çalıştı.
O çok çalışır.
O, beş parasızdır.
Sıkı çalışıyorum.
Tom çok çalışır.
Herkes çok çalıştı.
John sıkı çalışır.
Onlar çok çalışırlar.
O çok çalıştı.
Biz çok çalışmalıyız.
Hep mücadele etmek zorundaydık.
- Sıkı çalışmalısın.
- Sıkı çalışman gerekiyor.
O her zaman çok çalışır.
Tom sıkı çalışıyor.
Yumurta sert.
Onun üzerinde çok çalışıyoruz.
Tom çok çalışacak.
Ben her zaman sıkı çalışırım.
Demir serttir.
Dün sıkı çalıştı.
Ben hayatım boyunca çok çalıştım.
- Hiç param yok.
- Beş parasızım.
- Meteliğe kurşun atıyorum.
Onlara karşı bu kadar katı olma.
Boynumda bir tutulma ile uyandım.
Bana çok yüklenme.
Tom, Mary'ye karşı katıydı.
O, kaya kadar sertti.
Çok çalışmaya alışkınım.
O, bir sürü iş gibi görünüyor.
Tom ve Mary sıkı çalışırlar.
Sıkı çalışmaya alıştım.
Biz sadece çok çalışmaya devam ettik.
Tom bugün çok çalışıyor.
Ben hâlâ çok çalışıyorum.
Bu biftek çok serttir.
O her gün çok çalışır.
Tom hayatı boyunca çok çalıştı.
Gerçek şu ki sert, çetin
Kendinize çok sert olmayın.
Biz çok çalışmak için zorlandık.
Bu bizim için büyük bir darbeydi.
O, çok çalışmış olmalı.
Zor işten dolayı çok yorgunum.
Bu gerçekten zor.
Tom çok çalışmış olmalı.
Geçen ay çok çalıştım.
O, zor işe alışkındır.
- Dilenciler seçici olamaz.
- El mahkûm.
- Eli mahkûm.
- Tom, Mary kadar çok çalışmadı.
- Tom, Mary kadar sıkı çalışmadı.
Amacına ulaşmak için sıkı çalıştı.
Hiçbir şey elmas kadar sert değildir.
- Hayatını kazanmak için çok çalışır.
- Ekmeğini taştan çıkarıyor.
Çiftçiler kışın da sıkı çalışır.
Babam çok çalışmam gerektiğini söyledi.
İş senin için çok mu zor?
Ekmek sertleşti.
O çok çalışma ile zengin oldu.
O çok çalışma sayesinde zengin oldu.
Erkek kardeşim çok sıkı çalışıyormuş gibi davrandı.
Tom yeterince çok çalışmıyor.
Tom başka birinin çalıştığı kadar çok çalışıyor.
Kar kürümek zor iştir.
Sınıftaki bütün erkek çocukları çok çalıştı.
Lütfen bana çok kötü davranma.
Sıkı çalış ve sınavı geçersin.
- Tom üniversiteye girebilsin diye çok çalıştı.
- Tom çok çalıştı böylece üniversiteye girebildi.
O yıllar yılı çok çalıştı.
Çok çalışıyorsun.
O, büyük ailesini geçindirmek için sıkı çalışıyor.
Başarısına çok çalışarak ulaştı.
Sert bir kış geçireceğimizi söylüyorlar.
Sahip olduğumuz için çok çalıştık.
- Zor, değil mi?
- Sert, değil mi?
Aileme bakmak için çok çalıştım.
Eskisi kadar çok çalışmaz.
Tom ailesine destek olmak için sıkı çalışıyor.
Shylock açgözlü, üstüne üstlük çok da pintidir.
Babam sıkı bir işçidir.
Seninle gitmek istiyorum ama beş parasızım.
Çok çalışarak bir şeyi başarabiliriz.
O, büyük bir aileyi geçindirmek için çok çalıştı.
Tom'un sıkı çalışması karşılığını aldı.
Tom çok aşırı çalışır.
uyandırmıyorum , seni Hilda'nın sert sporuyla uyandırıyorum. "
Bilim adamları AIDS'e son vermek için harıl harıl çalışıyorlar.
Tom tembel bir çocuk değildir, İşin aslına bakarsanız, o çok çalışır.
Belki Tom'a karşı çok serttim.
Bütün gün çok çalıştım bu yüzden çok yorgundum.
Onun biraz sert olduğunu düşünmüyor musun?
Ona onun tarafından daha çok çalışması tavsiye edildi.
Sıkı çalışma başarının önemli bir faktörüdür.
Bu zor değil.
Çok çalışıyorsun. Bir süre ağırdan al.
Tom Fransızcasını geliştirmek için sıkı çalışıyor.