Translation of "Deitado" in Turkish

Ele está deitado na grama.

O, çimde uzanıyor.

Ele está deitado no sofá.

O, kanepede uzanıyor.

Tom está deitado na cama.

Tom yatakta yatıyor.

Tom está deitado no sofá.

Tom kanapede uzanıyor.

Tom está deitado no chão.

Tom yerde yatıyor.

Tom está deitado na grama.

Tom çimenin üzerinde yatıyor.

Tom estava deitado na cama.

Tom yatakta yatıyordu.

Ele estava deitado na grama.

O çimlerin üzerinde yatıyordu.

Eu estava deitado de bruços.

Yüzüstü uzandım.

Ele estava deitado na cama.

O, yatağın üstünde yatıyordu.

Ele estava deitado no sofá.

O, divanda yatıyordu.

Ele está deitado na cama.

Yatağında uzanıyor.

Ele estava deitado de costas?

O sırtüstü yatıyor muydu?

Tom estava deitado de costas.

- Tom sırtüstü yatıyordu.
- Tom sırtüstü uzanmıştı.

Tom estava deitado no chão.

Tom yerde yatıyordu.

Eles não querem ganhar dinheiro deitado

istedikleri yatarak para kazanmak değil

Eu o encontrei deitado na cama.

Onu yatakta uzanırken buldum.

Tom está deitado na cama lendo.

Tom yatağında uzanıyor, kitap okuyor.

Vi um bêbado deitado na rua.

Ben sokakta yatan bir sarhoş gördüm.

Tom está deitado na cama com sono.

Tom yatakta yatıyor, uykuda.

Você vai ficar deitado o dia todo?

Bütün gün yatakta mı kalacaksın?

Ele estava deitado de costas na praia.

O, plajda sırtüstü yatıyordu.

Tom notou um bêbado deitado na rua.

Tom sokakta yatan bir sarhoşu fark etti.

Tom estava deitado no píer se bronzeando.

Tom iskelede uzanmış güneşleniyordu.

Cansei de ficar deitado na cama o dia todo.

Bütün gün yatakta yatmaktan usandım.

Tom estava deitado na cama, olhando para o teto.

Tom yatakta yatıyordu, tavana bakıyordu.

Encontrei meu cachorro deitado sob uma árvore no seu quintal.

Köpeğimi bahçemizdeki ağacın altında uzanırken buldum.

Ele aprendeu inglês perfeitamente bem, deitado no sofá e bebendo cerveja.

İngilizceyi mükemmel şekilde, kanepede yatarken ve bira içerken öğrendi.

Vi um enorme cachorro deitado em frente à casa do Sr. Hill.

Bay Hill'in evinin önünde yatan büyük bir köpek gördüm.

Eu não consigo me ver deitado na cama até as onze horas.

Saat on bire kadar kendimi yatakta yatarken göremiyorum.